Sayfa:Türk Şairleri 1.pdf/6

Bu sayfada istinsah sırasında bir sorun oluştu

Â

Abadi (Sazşairi)-Fuad Köprülü: Kayıkçı Kul Musa ve genç Osman hikâyesi adlı eserde (S. 22) Kul Mustafa'ya isnad edilen bir koşmanın bir mecmuada Âbâdî namına kayıtlı olduğu yazılıdır. Mevcudiyetini bu kayıddan anladığımız şairin hiç bir eserine rastlamadım.
Abî (Erzurumlu) XVII nci asır şairlerinden olan Abi hkkında yegâne malûmat, Yümnî de görülüyor.Asıl adı Mahmud olan şair, yeniçerilerdendir. Tezkirenin kenarına sonradan ilâve edilen kayda göre, Kandiye kalesi muharebesinde Serden geçti yazılmış ve harp esnasında (1077-1666) da şehid olmuştur. Yümnî *ta* bîat-ı şi'riyyesi mümtâz ve tîz kalem ve kasîde perdâz,, olduğunu söyledikten sonra onun şu beytini yazıyor:

Medhinde hatâ ittiğiçün hâme o yârin Makta'da dilin kat'ideriz anın ucundan - Bibliyografya: Ymn.

son nisfında Abid (Feyzullah) XVIII inci asrın yetişen şairlerden Abid hakkındaki bilgimiz, Ramiz'in verdiği malûmata inhisar ediyor. Bu rivayete göre, asıl adı Feyzullah olan Âbid, kadı Ahmed'in oğludur. Onun babası Mustafa Molla'dır. Medresede okumuş ayni zamanda edebiyatla uğraşmıştır. Yazdığı bazı kaside ve gazelleri Şeyhülislam Çelebizade Asım tarafından takdir kazandığından Edirne medreselerinden birine müderris tayin olunmuş ve bir müddet İstanbul mahkemelerinde de kâtiplik etmiştir. Bazı nahiyelerin naibliğinde bulunduğunu da görüyoruz. Şeyhülislâm Şerif'in himayesile kendisine (1194 - 1780) de Sofya mollalığı tevcih edilmiş; Fakat çok geçmeden aynı yıl içinde Sofya'da ölmüştür.

Ramiz diyor ki Merhüm ü mağfür lâzime-i şân ü şöhret olan şi'r ü inşâya aşinâ ve murâd ile yeni mezâmîni edâya iktidarı zâhir bir şâir i pâkîze ta'bir idi,, Gerek Ramiz, gerek Sicil onun «Faruki nesep olduduğunu söyliyorlar. Âbid'in Silâhtar ve Şefkat de iki gazeli yazılıdır. Biri Nedim'e, diğeri Ziver'e nazire olan bu manzumeler, şairin muvaffakiyetli bir mukallid olduğunu gösteriyor. Onun divan tertip ettiğine dair bir kayda tesadüf edemedim. Mecmualarda da Abid mahlâshı şiirler pek azdır. (Mlt. Alm. K. Mz. Mc, No: 756) da Abid namına üç gazel yazılıdır. Biri Ragib Paşa'ya nazire olan bu mauzumelerin de bizim Âbid'e ait olması ihtimal dahilindedir. Âbid'in tezkirelerde mevcut iki gazelini aynen ya- zıyorum (Slh., Sfk.). _ | _ Derkâr idüp kuvvet-i bâzû yi safâyı Saydeyledim ol beççe-i âhû yi safâyı Dilbeste i zencîr-i gam u mihneti oldum Pür çîn görüp kâküli şebbü-yi safâyı Mestâne bu şeb bûs-i peyâpeyle serâpâ Gülnakş idüp safha-i pehlû-yi safâyı Tenhâ rev-i meyhâne görüp dil büt-i nâzı Gûş eyle dilâ na're-i yâ hû-yi safâyı Mikrâs keser zülf i girihgirini yarın Meşşâta düzer vesme-i ebrû-yi safâyı Tâb-ı mey-i tanzîr i Nedimâ-yı suhanver Söyletti yine Abid i hoşgû•yi safâyı 1 II Oldum rübûde bir şeh-i mihr i dilâvere Virmez amân cebhesi hurşîd-i envere Eşkim gülâb olursa nola vakt-i bûsede Gerden o hâl-i anbere bir sîm micmere Tıflım büyidi kameti artırdı ba'dezin İtsün hemîşe âşık-ı zâre mükâbere Arz-1 merâm idince o şâhı melâhate Bir sîneme nigâh ider bir de hancere Her bir kelâm eğerçi cevâhirse Âbidâ Olmaz nazîre nazm-i dürer bârı Ziver'e Bibliyografya Sih. Şfk. Rinz. Scl. 1 Abid Nâkid mahlâsiyle şiirler yazan Mora Yenişe- hir'li Kadı İbrahim'in oğludur. Ramiz de ".. Anlar dahi Elveledü sırr-1 ebîh neş'esinden feyzmend ve akrânına nisbetle ilm ü ma'rifette bîmânend şi'r ü inşâ kendülere bil-irs intikal iden bir mahdûm-i huceste hisâldir. Hål -i sigarlarında şeref-i mülâzemetle tevkir ve ihtirâm ve biraz eyyâm sevdâ yi rüûs ile imrâr-ı evkat ve bilâhire tarîk-ı kazâya rizâ ve duhûle imzâ buyurup âvân-ı tah- rîrimizde Çelebi rütbesinden ma'züldürler. Şuarâ-yi asrımızdan bir şair-i pâkîze edâ olmağla tahrir ve âsârlarından ruhsatyâb olduğumuz vâlidleri- nin seng-i mezârında olan tarihleri keşîde-i silk-i sutûr kılındı.,, deniliyorsa da ele geçtiği söylenen vefat tarihi bile kaydedilmiyor. Ben de Äbid'in hiç bir manzumesine tesadüf edemedim. Onun vefat tarihi de kat'i olarak belli değildir. Sicil de, "Kadı olup asr-1 Sultan Mustafa Hân-ı sâliste fevt oldu,, denilmektedir. Halbuki Âbid'in hayatında yazılan Ramiz de (1197-1782)de yetişen şairlerin de mukayyed olduğu düşünülürse Sicil in rivayetindeki yanlışlık derhal anlaşılır. Âbid'in ölümü, her halde (1197. 1782) yılından sonra olmalıdır. Bibliyografya: Rmz., Scl.