Sayfa:Türkçe Kısa Metinlerde Yazar Tanıma Yönteminin Sınanması ve Geliştirilmesi.pdf/15

Bu sayfa doğrulanmış

Türkçe Kısa Metinlerde Yazar Tanıma Yönteminin Sınanması ve Geliştirilmesi


İleti düzeni: Yapılan çalışmada, iletilerin biçimsel düzeninde yer yer boş satırların bulunduğu veya yazılanlara bir şiir gibi mısra düzeninde yer verildiği görülmüştür. Boş satırlar kimi zaman birbirinden bağımsız cümleleri, kimi zaman ise ileti içeriği ile konu etiketlerini ayırmak için ya da son sözcüğün veya sözcüklerin vurgusunu arttırmak için kullanılabilmektedir. Bu bağlamda iletinin şekil yönünden düzenine dair görülen eğilim, yazarları ayırt etmede kullanılabilmektedir. Bu son ölçüt ise ne doğrudan yazım ve noktalama ne de sözcük ve bağlam özellikleriyle ilintili göründüğünden, konu etiketleri ile şekil ve işaretler konularının da yer aldığı “diğer ölçütler” başlığına eklenmiştir.

Yukarıda önerilen ölçütlerin de yönteme dahil edilmesiyle birlikte genişletilmiş ölçüt tablosu, aşağıda sunulmuş olan Tablo 6’daki gibi geliştirilebilir.

Daha önce yöntem oluşturmaya yönelik gerçekleştirilen çalışmada 10 farklı yazardan 5’er adet olmak üzere toplam 50 ileti incelenmişken (Tanrıvere, 2018, s. 181), bu çalışmada 50 farklı yazarın 20’şer iletisi olmak üzere toplam 1000 gönderi göz önünde bulundurulmuş ve hem gerçekleştirilen deneylere bulgularıyla birlikte hem de bu deneyler sonucunda yöntem bağlamında faydalı olacağı görülen iyileştirmelere yukarıda yer verilmiştir.

Özellikle yazar sayısının fazla ya da ileti sayısının az veya kontrol iletisinin oldukça kısa olduğu durumlarda karşılaşılan güçlüklere yukarıda değinilmiştir. Her bir muhtemel yazarın kontrol iletisi karşısındaki benzerlik ve farklılıklarının tespit edilmesiyle en yakın muhtemel sonucun ortaya çıkarıldığı bu çalışmalarda, her iki yöndeki (benzerlik/ayrılık) ölçütlerin tekrar etme sıklıklarının da son derece önemli olduğu görülmüştür. Tıpkı dilbilgisel hataların münferit oluşu ya da tekrar edişi gibi, ölçütlerden birinde tespit edilen ayırt edici bir unsurun da münferit oluşu, her iletide yer alışı ya da her bir iletide birden fazla kez gözlenmesi, bu ölçütün ilgili inceleme özelindeki ispat gücünü etkilemektedir. Bu çalışmalar çerçevesinde sadece benzer veya sadece ayrı sonuç veren ölçütlere odaklanılmamalı, her iki yönden gerçekleştirilen incelemede en fazla benzerlik ve en az farklılık sonucunu veren yazarlar aranmalıdır.

Diğer yandan bu çalışma, çeşitli suç veya hukuki uyuşmazlık konuları bağlamında ihtiyaç duyulabilecek adli dilbilim uygulamalarını geliştirmek üzere gerçekleştirilmiştir. Soruşturma ve kovuşturma makamlarının da hiçbir zaman bir tek delili esas alarak hüküm vermemesi gerektiği açıktır. Dolayısıyla yukarıda örneklendirilen yazar tanıma çalışmalarından alınan sonuçlar, başka birtakım delillerce de desteklenerek bir örüntü oluşturduğunda anlam kazanacaktır. Bu nedenle, adli dilbilim çerçevesinde yazar tanıma çalışmasını yürüten kişi, yetersiz veriyle karşı karşıya kaldığında ya da yaptığı inceleme sonucunda kararsız kaldığında, bu durumu, görevlendirme makamına açıkça belirtmelidir.

260