Sayfa:Sivas Katliamına ilişkin meclis araştırması.pdf/16

Bu sayfa doğrulanmış
-16-

ğın gitgide arttığı, Tugaydan takviye kuvvet talep ettiği ve zor kullanmak istediği, Vali'nin de "Zor kullanın" talimatını verdiği anlaşılmıştır. (108)

Ayrıca, irdeleneceği gibi Sivas'ta mezhep çatışmasına yönelik bilinen bir kutuplaşma ve gerilimin var olduğuna dair hiçbir istihbari bilgi gelmediği görülmüş; olayların meydana geldi­ği esnada bile mezhep çatışması olduğu yolunda bir delil ve emare olmadığı gibi, aksine olay­lar esnasında bu boyutun oluşmadığı yönünde beyanatlar olmuştur. (109)

Emniyet Müdürünün yangın çıkmadan önce topluluğun dağıtılması için tazyikli su sıkma niyetiyle itfaiye istemiş olması (110) topluluğun özellikle dağıtılmadığı görüşüyle çelişmektedir.

Emniyet Müdürü "saat 19.00'a kadar hiçbir güçlüğümüz yoktu" dediğine göre bu zama­na kadar Tugay Komutanının Vali'den talep ettiğini söylediği gibi, zor kullanarak ve eylemcile­rin elebaşlarını gözaltına alarak eylemcilerin dağıtılması imkân dahilindedir.

Ayrıca, sis bombası ya da göz yaşartıcı bomba kullanılmak suretiyle eylemcilerin dağıtıl­masının da mümkün olacağı açıktır. Bu husus bütün ilgililere ısrarla sorulmuş, net bir cevap alınamamış; Vali, göz yaşartıcı bombanın var olduğunu, bomba kullanılmasıyla ilgili emir verilmediğini, emniyetin elindeki bombanın hangi türde olduğunu bilmediğini, bu bombanın açık mekânlarda etkili olmayacağı söylendiği gerekçesiyle bu konuda emir verilmediğini söylemiş­tir. (111)

Öte yandan Emniyet Müdürünün son anda düşündüğü gibi, eylemcilerin tazyikli su sık­mak suretiyle dağıtılması da mümkün olduğundan, yangından kısa bir süre önce itfaiye isten­miş, ancak ayrıca ayrıntılı olarak irdeleneceği gibi itfaiyenin getirilmesinde de başarılı oluna­mamıştır.

Komşu ilçe ve illerden ve Ankara'dan talep edilen yardımların ulaşmasının beklendiği sı­rada eylemcilerin dağıtılması yönünde hiçbir çabanın son ana kadar gösterilmediği, bütün çabaların topluluğun bir arada tutulması için harcandığı; bunun da bir mezhep çatışması çıkabi­leceği şeklindeki hatalı bir değerlendirmeden ileri geldiği anlaşılmaktadır.

Ancak, otel yandıktan ve Aziz Nesin kaçırıldıktan sonra taşkınlıklarının zirvesinde olan eylemcilerin en kalabalık oldukları sırada Vilâyet önüne yönelmeleri üzerine Vilâyette Vali'nin yanında bulunan Alay Komutanının Alayda tuttuğu yedek time telsizle talimat vermesi ve sözkonusu timin 3 dakika içerisinde havaya ateş ederek Vilâyetin önüne gelmesi; bunun üzerine topluluğun kaçışmaya başlayarak kısa sürede dağılması (112) eylemcileri dağıtmanın zor olma­dığını göstermektedir. Bilahare meydana gelen gelişmelere bakıldığında da eylemcilerin olayın başlarında dağıtılması halinde daha büyük olayların çıkacağı ve kontrol edilemeyeceği şeklindeki savunmasının yersiz olduğu anlaşılmaktadır.

  1. Oteldeki Misafirler ve Misafirlerin Tahliye Edilmemesi :

Eylemcilerin otelde kalanlar hakkında ne kadar bilgiye sahip oldukları ve oteldeki misa­firlerin uzun süre boyunca neden tahliye edilmedikleri dikkatle tahlil edilmesi gereken hususlardır.

Prof. Cevat Geray, Aziz Nesin ve diğer arkadaşlarıyla Zara ilçesine gitmeyi planladıkları­nı, bunun bir güvenlik konusu olduğu için saat 11.30'da bilgi vermek ve Aziz Nesin'e araba sağlanmasını temin etmek maksadıyla Vilâyete gittiğini, fakat araba sağlanmasında başarılı olunamadığını (113) söylemiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı : 369)