Sayfa:Semdinli iddianame.pdf/93

Bu sayfa doğrulanmış

Terör Siyasî Sistemi İstikrarsızlaştırmanın Aracıdır

Terör örgütleri genelde toplumsal krizlerin yaşandığı dönemlerde ideolojik altyapısı ile birlikte çatışmaların bir ürünü olarak ortaya çıkarlar. Bu itibarla bir terör örgütünün ortaya çıkarak varlığını ispatlaması uzun bir hazırlık sürecinin sonucudur. Bu yüzdendir ki güvenlik tedbirleri ile şiddet eylemlerinin önüne geçmek -kısmenmümkün olsa da bir terör organizasyonunu kökten çökertmek mümkün değildir. Terör örgütleri şiddet eylemleri ile hiçbir siyasî yapıyı değiştiremeyeceklerinin farkındadırlar. Üstelik tarihsel tecrübeler şiddet eylemlerin yaygınlaştığı dönemlerde idarenin daha da sertleştiğini göstermektedir. Ancak eylemlerde arzu edilen iki şey vardır; birincisi vatandaşın en temel görevi güvenlik olan devlete karşı güvensizlik hissederek toplumsal olaylar içinde yönlendirilmeye açık hale gelmesi; ikincisi ise toplumsal katmaların ve ideolojilerin kimliğin esas öğesini oluşturduğu ülkelerde vatandaşların devlet otoritesi ile karşı karşıya getirilerek çatışan unsurların kimliklerinin keskinleştirilmesidir.


Faaliyeti sona eren terör organizasyonları genelde sosyal değişim içinde toplumsal desteğini kaybetmiş yapılardır. Yani toplumsal katmanlar arasındaki temel çelişkiler (zengin/fakir, alevî/sünnî, sağcı/solcu vb.) sosyal değişim ile anlamını yitirmiştir. Ancak yukarıda belirtildiği gibi kimi zaman toplumsal tabanı olmayan bazı kuşkulu terör eylemlerinin varlığına da rastlanır. (Yunanistan, 17 Kasım) Bu örgütlerin ortaya çıkartılması çok güç ve neredeyse imkânsız bir durumdur. Bunların varlıklarının sona erdirilmesi ise yine sistemin kendi içerisinde ve planlı bir operasyon sonucu olmaktadır. Yani bu tür yapılara yönelik operasyonların görünen yüzünün ötesinde bir amacı vardır ki bu genelde toplumsal dizayna yöneliktir. Yani hem terör organizasyonunun eylemi hem de buna karşı yürütülen operasyonun kendisi “toplumsal mühendislik” amacı taşımaktadır. Böyle bir ortamda istikrar adına atılacak adımların aslın da istikrarsızlığın bir aracı olduğu yönünde şüpheler mevcuttur. Yine de güvenlik güçlerine ve adlî mekanizmalara düşen yasaların uygulanmasıdır. Böylece kamu vicdanı tatmin edilecek ve görece istikrar ortamı sağlanmış olacaktır.


Provakatif Eylemlerin Amacı Nedir?


Anayasamızda “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğundan bahsedilmekte olduğunu” görürüz. Bu ilke Devletin yönetim şeklinin de temel esaslarını ortaya koymaktadır. Türkiye Cumhuriyeti üniter bir devlettir. Yani yönetim tek ülke ve tek millet ilkesine göre düzenlenmiştir. Bu yönetim illerin idaresinin başında Devleti ve hükümeti temsil eden valilerin ve hizmetten sorumlu olan Belediye Başkanlarının olduğu ikili bir sistemin bulunması şeklinde tesis edilmiştir. Milletin tekliği ise doğrudan siyasî bir statü olan “T.C. vatandaşlığı”na atıf yapılmak suretiyle sağlanmıştır. Yani kendini T.C. vatandaşı kabul eden herkesin Türk kabul edilmesi ilkesinde aslında “Türk”ün kültürel değil siyasî tanımı yapılmaktadır. Bunun yanında Anayasa Mahkemesi’nin kapattığı partilerin gerekçeli kararlarında ise vatandaşlarımızın farklı kültürel özelliklere sahip olduğu kabul edilmekte; buna rağmen kültürel çeşitliliğin ayrılık nedeni olarak kullanılmasının “bölücülük/ayrılıkçılık yasağı” ile önüne geçilmektedir.

Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde ülkenin standart kültüründen farklı bir kültürel yapının olduğu söylenmektedir. Ancak doğrusu bu konuda yeterli araştırma yapılmış değildir. Yapılan araştırmaların birçoğu ise önyargılı kabullere

93