Sayfa:Semdinli iddianame.pdf/92

Bu sayfa doğrulanmış

kendisi uluslar arası kamuoyunun manipilasyonu amacıyla kullanılmaktadır. Terör organizasyonları ise üzerlerinden işbirliğinin ve çatışmanın gerçekleştirildiği araçlar haline gelmişlerdir.

Terör kavramının –her ülkenin kendine göre yaptığı- çok değişik tanımları bulunmaktadır. Bunlardan birkaç tanesini burada örnek verebiliriz;

“İçeriği ya da bağlamı bakımından bir nüfusu korkutmak ya da bir hükümet ya da uluslararası örgütü bir eylemde bulunmaya ya da bulunmamaya zorlama amacıyla sivilleri ya da savaşa taraf olmayan kimseleri öldürme ya da bu kimselere ciddi bedensel zarar verme niyetini güden eylemler.” (BM; 2004 Aralık Terörizm Raporu);

“Genellikle belirli bir kitle üzerinde etkili olabilmek için (meşru hükümetler olabilir) savaş dışı hedeflere yönelik gizli ajanlar tarafından gerçekleştirilen siyasî amaçlı şiddet olayı. ‘Terörist Grup’ ise terör eylemlerini gerçekleştiren ve destekleyen herhangi bir grup.” (ABD; FBI ve Hazine Bakanlığı) ve

“Cebir ve şiddet kullanarak baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle Anayasa’da belirtilen Cumhuriyet’in niteliklerini siyasî, hukuku, sosyal, laik, ekonomik düzenini değiştirmek, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devleti’nin ve Cumhuriyet’in varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemdir” (Terörle Mücadele Kanunu; madde 1) denilmektedir. Ayrıca maddenin 3. fıkrasında terör kavramının özel kanunlarda geçen teşekkül, cemiyet, silâhlı cemiyet, çete ve silâhlı çete tanımlarını da kapsayacağı söylenmektedir.


Bu üç tanıma baktığımızda birtakım ortak noktaların olduğu görülmektedir;

  1. Her üç tanımda da şiddet öğesi ortaktır. (araç ortaklığı)
  2. Her üç tanımda da terörün meşru hükümetleri zorlamak amacıyla gerçekleştirildiği kabul edilmektedir. (amaç ortaklığı)


Ayrıca ABD’nin tanımında terörün gizli ajanlar tarafından gerçekleştirebileceği kabul edilmektedir. Türkiye’nin tanımı ise oldukça ayrıntılı olup genelde korunması gereken hedeflerden hareket edildiği görülmektedir. Buna rağmen “kişi veya kişiler” kavramları kullanılarak net bir sınırlama getirilmemiştir. Yani zımnen bilinen terör örgütü dışındaki şahıslar ve grupların da belli bir amaca yönelik terör eylemi gerçekleştirebileceği kabul edilmektedir. Yukarıdaki tanımlardan hareketle şu sonuca ulaşabiliriz; terör organizasyonunun her zaman bilinen ve polisçe takip edilen bir yapı olması gerekmemektedir. Yukarıda yapılan tanımlardan ve tecrübelerden hareketle devlet dışı organizasyonların devleti hedef alarak terör eylemi gerçekleştirebilecekleri gibi devlet içerisindeki bir takım organizasyonların da terör eylemi gerçekleştirebileceği kabul edilmektedir. Ancak bu noktada şu soru kritik önem kazanmaktadır? Devlet içerisindeki odaklar neden terör eylemi gerçekleştirmektedirler?

92