Sayfa:Semdinli iddianame.pdf/7

Bu sayfa doğrulanmış

07.11.2005 tarihinde yanlarında istihbarî faaliyetlerde haber elemanı olarak kullanılan eskiden PKK terör örgütünün içerisinde yer almış daha sonra terör örgütünden ayrılmış itirafçı konumunda olan diğer şüpheli Veysel ATEŞ’in de bulunduğu her üç[1]


  1. sınırlandırılmasıdır. Jandarmanın sorumluluk alanlarında genel olarak görevleri Emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmaktır. 5397 Sayılı Yasa’nın 2. maddesi ile ile kanun koyucu Jandarma teşkilâtına istihbarat üretme amacıyla değil suçları önleme noktasında önleyici dinleme olarak da nitelendirebileceğimiz idarî bir işlem tesis etmiştir. Maddenin amacı sorumluluk sahasında işlenmek üzere olan ancak kuvvetli emarelerin bulunmaması durumunda iletişime müdahale etmek suretiyle suçun engellenmesini sağlamaktır. Yasa koyucu bu kurumun istihbarat elde etmesini bizatihi kendisine bırakmamış, bu konuda talep ettikleri istihbarat üretme yetkisine yönelik yasal düzenlemeleri TBMM.den geri çekmiştir. 5397 Sayılı Yasa’nın komisyon görüşmelerinde sorumluluk sahasındaki bu tür ihtiyaçlarını polis ve MİT kaynaklarından sağlamasını daha uygun görmüştür. Bazı milletvekilleri ise bu noktada teklifteki istihbarat elde etme kavramının jandarma açısından uygun görmediklerini muhalefet şerhleri ile belirginleştirmişlerdir. Nitekim kanun koyucu de bu noktayı haklı görerek TBMM Genel Kurulunda bu yönde verilen önerge ile tekliften bu kavramın kaldırılmasını desteklemişlerdir. Kanun koyucu bu düzenlenme ile Jandarma teşkilâtının sorumluluk sahası dışında istihbarat yapma yetkisini engellemiştir. İçişleri Bakanlığı 18/01/2005 tarihli (B050ÖKM0000011-12/76) tarihli genelgesi ile her iki güvenlik teşkilâtını sorumluk bölgeleri konusunda uyarmıştır. Suçun önlenmesi ve suçluların takip edilerek adlî makamların önüne çıkartılması için koordinasyonun önemine dikkat çekilen genelgede sorumluluk alanlarına ilişkin 5442 sayılı “İller İdaresi Kanunu”, 2559 sayılı “Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu”, 2803 sayılı “Jandarma Teşkilât, Görev ve Yetkileri Kanunu” ve 2692 sayılı “Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu”nun ilgili maddelerine dikkat çekilmektedir. Genelge ile;
    1. “Kolluk birimlerinin kendi sorumluluk alanları dışında gelişen herhangi bir suç hakkında bilgiye ulaşması durumunda; elde edilen bilgilerin o yerin sorumlu kolluk amirine iletileceği ve araştırma, soruşturma ve operasyonun o bölgeden sorumlu kolluk birimi tarafından yürütüleceği,
    2. Kolluk birimlerinin kendi sorumluluk alanında başlayan bir suçla ilgili olarak diğer bir kolluk birimi alanında soruşturma, araştırma ve operasyon yürütmesi gerektiği durumlarda göreve başlamadan önce bölgeden sorumlu kolluk amirine görevin mahiyeti ve süresi hakkında bilgi vereceği ve müşterek çalışmanın o yerin idarî amirinin izni alınmak suretiyle yürütüleceği,
    3. Adlî makamlar tarafından verilecek arama kararlarında ise il ve ilçe Cumhuriyet Başsavcılarının polis ve jandarma sorumluluk bölgeleri
    protokollerini esas alacakları; güvenlik güçlerinin sorumluluk bölgelerinin ihlaline sebep verecek arama kararlarını talep edemeyecekleri”, bildirilmiştir.
    Hakkâri İl Jandarma Komutanı Erhan KUBAT’ın şüpheliler Ali KAYA ve Özcan İLDENİZ’i Yüksekova ve Şemdinli ilçeleri bölgesinde bulunan örgüt mensupları hakkında bilgi elde etmek, istihbarî ve operasyonel faaliyetlerde bulunmak maksadı ile 09.11.2005 günü saat 08:00.den itibaren görevlendirdiği, bu görevlendirme ile ilgili olarak bir gün öncesinde Hakkâri Dağ ve Komanda Tugayı ile Yüksekova ve Şemdinli İlçe Jandarma Komutanlıklarına mesajla bilgilendirdiği bu görevlendirmede polis yada jandarma bölgesi ayrımı yapılmadığı, polis bölgesinde yapılan bu çalışmalar hakkında ilgili mülkî amirlerin ve polis birimlerinin bilgilendirilmediği, jandarmanın polis sorumluluk bölgesinde istihbarat çalışması yapamayacağı dolayısıyla 2559 Sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun Ek 7 inci 2803 Sayılı Jandarma Teşkilât, Görev ve Yetki Kanunu’nun 10, 12 nci Jandarma Teşkilât Görev ve Yönetmeliği’nin 19, 21, 146. ve 154 üncü, 15.07.1961 tarihli İşbirliği Yönetmeliği’nin 3. ve 4 üncü maddeleri ile İçişleri Bakanlığı’nın 13.01.2005 tarihli genelgesine aykırı hareket ettiği, Terörle mücadelede küresel gelişmeler ve Türkiye’nin yukarıda belirtilen kendine özgü şartlarını ve şehir yaşamındaki gelişmeleri gözeten kanun koyucunun hayata geçirdiği 5397 Sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” un birinci maddesi ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı’na yurt genelinde istihbarat yapma yetkisi verilirken aynı kanunun ikinci maddesinde Jandarma Genel Komutanlığı’na sadece kendi sorumluluk sahasında suçu önleyici amaçlı teknik istihbarat yapma hakkı ve görevi getirilmiştir. Üstelik alt komisyonlardaki görüşme notları ve kanunun şekli itibariyle yorumlandığında kanun koyucunun Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı’nın görev ve yetkilerin ayrı ayrı düzenleyerek her iki kurumun kanunlarla belirtilen kendi sorumluluk sahalarına ve birbirlerinin görevlerine ilişkin müdahâlenin önlenmeye çalışıldığı ortaya çıkmaktadır. Bu noktada Şemdinli olayları sırasında ilçe merkezinde görevli olduğun öne süren Jandarma Personelinin üstlerinden emir almış olduklarını öne sürseler dahi emri verenin kanunlara aykırı davrandığı ortaya çıkmaktadır. Yine ilgili genelge gereği polis sorumluluk bölgesinde suçu önleyici teknik izleme ve dinlemenin yapılmasının adlî makamlardan talep edilmesinin kanuna aykırı bir durum ortaya çıkarttığı, Bu açıklamalarla Hakkâri İl Jandarma komutanı Albay Erhan KUBAT’ın Hakkâri Dağ Komando Tugayına, Şemdinli İlçe Jandarma Komutanlığı’na ve Yüksekova İlçe Jandarma Komutanlığı’na 08/11/2005 tarihinde yazdığı görevlendirme yazısı güvenlik güçleri arasındaki koordinasyonun gereklerini yerine getirmediği görülmüştür. Bu yazı ilgili genelgede belirtilen “Aynı kolluk birimlerinin farklı il ve ilçelerde birbirlerinin sorumluluk alanlarında çalışma yapmasını gerektiren durumlarda müşterek hareket edileceği ve mülki amire haber verileceği” hükmünü karşılamaktadır. Üstelik görev yazısının mahiyeti icabı genelgenin diğer hükümlerinin yerine getirilmesi gerektiği zımnen kabul edilmektedir. Yine elde edilen delil ve ifadelerden mülkî amirin görevin mahiyeti ve şekli hakkında bilgilendirildiğine ilişkin bir sonuç elde edilememiştir. Hakkâri İl Jandarma komutanı Albay Erhan KUBAT’ın sıralı amirleri Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanı Erdal ÖZTÜRK ve Van Asayiş Kolordu Komutanı Selahattin UĞURLU’dur. Askerî hiyerarşinin yapısı gereği ve EMASYA direktifleri gereğince astın üstten habersizce, onun bilgisi, izni veya emri olmadıkça her hangi bir iş ve işlem yapamayacağı genel bir kural olduğu düşünülürse hâlen Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanı Erdal ÖZTÜRK ile Van Asayiş Kolordu Komutanı olarak görev yapan Selahattin UĞURLU’nun bu tür yasaya aykırı olarak yapılan istihbarat çalışmalarından bilgisinin olmadığı düşünülemez. Yasaya aykırı olarak yapılan istihbarat faaliyetleri ile ilgili Erhan KUBAT, Erdal ÖZTÜRK ve Selahattin UĞURLU hakkında Görevi Kötüye Kullanmak suçundan Görevsizlik verileceğinden, soruşturma evrakı Genel Kurmay Başkanlığı Askerî Savcılığı’na gönderilmek üzere tefrik edilerek Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğimiz soruşturma defterinin 2006/ 152 sırasına kaydı yapılmıştır.
7