Sayfa:Semdinli iddianame.pdf/60

Bu sayfa doğrulanmış

CEVAP - İşte, bunlar alıyorlar, bu devletin adamları. Bu feodal yapıdan para alıyor, para alıyor ve üzerimize yöneltiyor. Şimdi, bakın ulusal ihanet isimli...

SORU - Yani, orada görev yapan kamu görevlileri ile bölgedeki işadamları işbirliği yapıyorlar, oradaki kamu görevlileri de bölgedeki işadamlarından vesaireden para alıyorlar.

CEVAP -Tabiî... Tabiî, tabiî...

SORU - Niye alıyorlar?

CEVAP - Çıkar için. Bakın, şimdi "ulusal ihanet" isimli, internette bir şey var, bir numara var. Siz onu gördünüz mü, bilmiyorum. SORU - Ulusalcılar mı?

CEVAP - Ulusalcılar. "Ulusal ihanet" adlı, internette... Burada, bende var, vereyim isterseniz. Şimdi, bu ulusalcılar, Yaşar Büyükanıt Paşa, Ali Kaya ve o yanında beraber yatan astsubayının, bölgede, bu Akdeniz Bölgesinde bir ilde, beraber şey yapıyorlar, köşk yapıyorlar, bu, nedir, villa yapıyorlar.

SORU - Nerede?

CEVAP - Villa yapıyorlar. Bak, burada yazıyor. Dosyada var. Villa yapıyorlar orada. "Ulusal ihanet" isimli... Bak, bu Yaşar Paşa. Bak, bunu da vereyim size. Ali, Yaşar Paşa ve...

SORU - Var, bütün internet sayfalarında var.

CEVAP - Hepsinde var. Bunlar, bu şekilde, yani, şirket kurmuşlar, şirket... Onun için, boşuna demiyor "Ali Kaya iyi bir insandır, iyi bir çocuktur, suç işlemez..." Halbuki, kendisi gönderiyor oraya, işletiyor.

SORU - Yani, kooperatif ortağı mı onlar birbirleriyle?

CEVAP - Tabiî, tabiî... Beraber... Hâlâ o inşaat devam ediyor, bitmemiştir. Bu para nereden geldi? Niye?.- Ben, bir işadamıyım, ancak iki üç tane villam var, o da özel kendi... Niye ben oralarda yapmıyorum, satmıyorum?.. Ortaklaşa çalışıyor. Yani, tespitlidir. Resim de var; bak, burada resimleri de var.

SORU - Peki, 1993 yılında Kulp'ta 11 vatandaşın öldürülmesinde Ali Kaya'nın bir dahili var mı, onunla ilgili bir bilginiz var mı sizin?

CEVAP - Vallahi, o yine gizli devlet; yani, derin devletin işi. Yine jandarmanındır; fakat, Ali Kaya'nın işin içinde olup olmadığını ben... O zaman, bak, 1993'te Eşref Hatipoğlu vardı orada.

SORU - Eşref Hatipoğlu İl Jandarma Alay Komutanıydı.

CEVAP - İl Jandarma Alay Komutanıydı, şimdi emekli oldu. Bu adam... Bak, çok ilginç ve çarpıcı bir hareketini söyleyeyim. Bu adam da gerçekten rüşvetçi yani. Açık ve net yiyordu. Şimdi, onun zamanında general vuruldu. Yanında, mesela...

SORU - Lice'de, Tuğgeneral...

CEVAP - Lice'de Tuğgeneral Aydın Bahtiyar kanas kurşunuyla beyninden vuruldu, o da yanındadır. Yani, çok sabotajcı bir insan. Hatta, bir emniyet mensubu ve kilit noktadaki bir emniyet adamı bana söyledi, "vallahi, biz Kulp operasyonundan geliyorduk 1993'te, Eşref Hatipoğlu helikopterle aşağıdaki çalışan işçilere; yani, tarlada çalışan insanlara ateş ediyordu, diyordu, analarını böyle böyle yapayım, bırakın gebersinler, desinler ki PKK vurmuştur..."Aynı, bunu resmî bir ağız bana söyledi. Artık, gelip, burada, huzurunuzda söyler mi söylemez mi bilemiyorum. Yani, bizzat bana söylemiştir ve şimdi fiilen o adam da İşbaşındadır.

SORU - Kim, bunu söyleyen kim?

CEVAP - Söylesem de söylemez; gerekmez. Rıdvan Diler. Emniyet Müdürü şimdi, şey emniyet müdürü... Bizzat bana söyledi, dedi: "Helikopterden ateş atıyordu tarladaki çalışan insanlara, bırakın gebersinler bu Kürtler, desinler ki PKK vurdu."

Yani, gayri resmî olarak ağzından alabilirsiniz bu lafı, gayri resmî olarak...

Ve Eşref Hatipoğlu'nun beni şikâyet ettiğine dair de paşalara ve Çevik Bir"e yazdıkları mektup. Onları da size arz edeyim. Dosyadadır; fakat, bana şeyleri vermemiştir çocuklar.

60