Sayfa:Semdinli iddianame.pdf/55

Bu sayfa doğrulanmış

yakalamasalar mutlaka sizden birisi gidecektir; çünkü, siz devlet aleyhindesiniz." Bizi bu sefer devlet aleyhine şey ettiler.

SORU - Bunu diyen kim?

CEVAP - Yani, yakın çevre. Bu Ali İhsan Kaya denilen bir herif var, işadamı sözde, o, bir de başka. Yani, bir de şeyinle çok yakın sıkı fıkı ilişkisi var başsavcının. Bir de bir avukat, yine başsavcının avukatı İhsan Fikret Biçici. Bunlar, çocuğu zımnî olarak tehdit ediyorlar, korkutuyorlar. Çocuğum da bana çok bağlıydı, benim babama bir şey olmasın, bize bir şey olmasın... Ne yaparsınız?.. Bu kalkıyor kendi küçük kardeşini alıyor. Ben de dış ülkedeyim, yani, yurtdışındayım. Bu Ali İhsan Kaya ile çocukları alıyor, 27 Mart 2000'de alıyor, götürüyor İstanbul'a. Götürüyor Marmara Otelinde, orada amca dedikleri Eşref Hatipoğlu emekli olmuş, şimdi oralarda İstanbul sokaklarında dolaşıyor, bir yerde güvenlik görevini yapıyor. Onu çağırıyor o otelde, bir de gazeteler şeyi diyelim, korsan bir gazeteci Şenol Gezer isimli bir İnsan, o da aleyhimize yazı yazmıştır o arada, bunları çağırıyorlar. "Babam hakkında yayın yapmayın, bizim hakkımızda yayın yapmayın, ne yaparsanız yapın, ne istiyorsanız verelim." Orada çocuktan 1 500 dolar para alıyorlar ve 1 milyar Türk parası alıyorlar o günkü parayla. Ha, bu iş bitti.

SORU- Kim alıyor bu parayı?

CEVAP - Bu Albay ile o Şenol Gezer. Emekli Albay Eşref ... Peki ne yapalım; o zaman gidelim başsavcıya, başsavcıyla görüşelim. Direkt Diyarbakır'a geliyorlar benim haberim yok- başsavcıya geliyorlar bu avukat vasıtasıyla ve bu avukat vasıtasıyla Fikret Biçici vasıtasıyla ve şimdi bu adam çocuğu getiriyor götürüyor yanına, 7 milyar para alıyor başsavcı için. Ne parasıdır; yani, barış parası, barıştık; bir daha dosyaları filan ortadan kaldıracağız, tazminat davasını kaldıracağız ve size karışmayacağız. 7 milyarı oradan lak alıyor, midesine indiriyor başsavcı. Bu 7 milyarı alırken de ismi nedir; isim de koyuyor, efendim, dosyalardan bize tazminat davası açmış ya, tazminat davasının kazanıldığı -yani, başsavcı kazanacak- onun faizsiz, susuz busuz, bu, para alıyor, yani, dava daha devam ediyor sözde. O parayı, çocuktan alıyor o avukat vasıtasıyla. Çocuk da diyor ki, eğer olay paraysa, buyurun size vereyim 7 milyar para ve bu olaya, para verme olayına, Cavit Bey avukatımızdır, o yok içinde; fakat, barış masasında, Ali Esenkaya'nın yazıhanesinde o da bulunuyor orada. Yani, başsavcının vekaletindeki avukat ile Ali Esenkaya'nın girişimleriyle Emin Altındağ'la başsavcıyı barıştırıyoruz, sözüm ona öyle. Bu parayı aldıktan sonra her ikisi de gidiyorlar mahkemeye, her iki karşılıklı davalarından vazgeçiyorlar ve dava dosyası, sözde, ortadan kalkıyor. Dönüşte bana birileri söyledi, yahu mesele böyle böyle, bir yanlışlık oldu herhalde... Yahu dedim, niye, sebep? Vallahi, oğlumu çağırdım, ona biraz bağırdım, hakaret e ttim. D edim s en n iye? Yani, adam zalime karşı; sen gitmişsin, zalimin elini ayağını öpmüşsün ve benim... Ben bilsem, ben idamda olurum ve ne yaparsa yapsın; çünkü, ben haklıyım, sen niye paranı veriyorsun. Ben seni de, başsavcıyı da, Ali İhsan Kaya'yı da, o avukatı da şikâyet ediyorum ve o an için hemen bizim Cavit Beyi de azlettim, azilname çektim, onu da azlettim. Bunu duyar duymaz, başsavcı, hemen o akşam beni gözaltına aldı. Ben yeni hacdan gelmişim, daha misafirlerim gelip gidiyor. Beni gözaltına aldı. Beni gözaltına aldıktan sonra, benim çocuğum yine şeyde, o an için o da Erzurum'daki şantiyede; Erzurum'daki şantiyede çalışıyor, gitmiş, işi teslim ediyor, haber geliyor babanı yakaladılar. Çocuk korkuyor, diyor biz barıştık. O an için hemen atlıyor geliyor, mühendis bir arkadaşıyla beraber geliyor. Bingöl'de, cesaret edemiyor, normal taksiyle değil, Diyarbakır'dan jeep istiyor. Jeep gidiyor onu karşılıyor. Ondan sonra geliyor Avari Karakolu İle Yayla Karakolu arasında, orada, uçuruma yuvarlanıyor süsü veriyor, trafik kazası. Tam karşısında da, trafik kazasının yerinin tam karşısında da 100 metre, tam hâkim tepede de askerî birlik, nöbetçiler bekliyor. Orada trafik kazası geçiyor gösteriliyor. Sabaha kadar hiç kimse fark etmiyor. Halbuki,

55