Sayfa:Semdinli iddianame.pdf/41

Bu sayfa doğrulanmış

2004 yılı Mayıs ayında Osman ÖCALAN’ın önünü çektiği bir kopmaya yol açması, örgüt açısından silâhlı şiddet eylemlerinin yeniden tırmandırılmasını bir çıkış olarak gündeme getirmiştir.

Terör örgütü yönetimince verilen talimatlarla, silâhlı eylemlerin, örgütün beklentilerine uygun etkiyi yapabilmesi açısından, eylemlerin kırsal kesimin yanı sıra şehir merkezlerine de kaydırılması öngörülmüştür. Bu amaçla, 2004 ve 2005 yıllarında, şehir merkezleri ve turistik bölgelerimize patlayıcı maddeler konusunda eğitimli eylem grupları gönderilmiştir.


PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütünün Gerçekleştirdiği Kitle Eylemleri:

PKK/KONGRA-GEL terör örgütü, 2005 yılında “şiddet eylemlerinin tırmandırılması” ve “şiddet eylemlerinin ortaya çıkardığı gerilimin kitle eylemleriyle desteklenmesi” taktiğiyle hareket etmiştir. Şiddet eylemlerinin tırmandırılması amacıyla, gerek kırsal alanda gerekse şehir merkezlerinde gerçekleştirilen eylemlerde çoğunlukla, plastik patlayıcı ihtiva eden uzaktan kumandalı patlayıcı düzenekleri kullanılmıştır. Şehir merkezlerini hedef alan eylemler, yaz aylarında turistik bölgelerde yoğunlaştırılmaya çalışılmıştır.

Şehir merkezlerine yönelik eylemlerde, sözde “Özel Kuvvetler”, “Öz Savunma Birlikleri” ve “Eylemci Milis Grupları” olarak adlandırılan patlayıcı maddeler konusunda eğitimli eylem grupları kullanılmıştır. Metropol kentlerde ve turistik bölgelerde belirtilen eylem gruplarınca, uzaktan kumandalı patlayıcılarla gerçekleştirilen şiddet eylemleri, örgüt tarafından üstlenilmemiş, “TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri)” paravan ismiyle üstlenilmiştir.

Yaz aylarında özellikle sivillerin hayatını kaybettiği eylemler, örgütün, uluslar arası kamuoyu tarafından sert şekilde eleştirilmesine neden olmuştur. Bu durumun ortaya çıkardığı olumsuz etkileri gidermek isteyen örgüt, bir grup aydının yaptığı çağrıları bahane ederek, 20 Ağustos-03 Ekim 2005 tarihleri arasında -sözde“eylemsizlik kararı” almıştır. Eylemsizlik kararının uygulandığı dönemde, tepki çekeceği bilindiği için, metropol kentlere ve turistik bölgelere yönelik şiddet eylemlerinden uzak durulmuş, buna karşılık Doğu/Güneydoğu Anadolu bölgelerinde güvenlik güçlerini hedef alan eylemler sürdürülmüştür. Tırmanan şiddeti kitle eylemleriyle desteklemek isteyen terör örgütü, kitle eylemlerinde “terörist başına tecrit uygulandığı” iddiasını sürekli gündemde tutmaya çalışmıştır. Örgütün, müzahir kesimleri kitle eylemlerine yönlendirme taktiğinin bir diğer yansıması ise, terörist cenazeleri bahane edilerek düzenlenen gösteriler olmuştur.


Şiddet eylemleri ve akabinde gerçekleştirilen kitle gösterilerinde örgüte müzahir kitle ile güvenlik güçleri ve sağ duyulu vatandaşlarımız arasında çatışma çıkartılarak örgütün kurguladığı “Kürt Kimliği”nin keskinleştirilmesi, böylece ortaya çıkan siyasî gerilimin hukukî kazanımlara tahvil edilmesi amacına güdülmüştür. 21 Mart 2005 tarihinde, Nevruz bahanesiyle Mersin’de örgüte müzahir kesimler tarafından yapılan gösteriler esnasında bayrağımızın tahrip edilmesi ve 04 Eylül 2005 tarihinde, örgüt güdümündeki kuruluşların organizesinde “İmralı’ya yürüyüş” adı

41