Sayfa:Semdinli iddianame.pdf/16

Bu sayfa doğrulanmış

Çeşmesi yanında daha önce cep telefonu ile tuzak bir patlama olmuştu. Veysel ATEŞ telefonu ile arabanın içerisinde beni aradı, nitekim cep telefonunun burada çekip çekmediği, kapsama alanı olup olmadığını denemek için aramayı yaptırdım. Örgüt eylemleri kapsamında o bölgede daha önce cep telefonu ile yapılan patlama olaylarım anlayabilmek amacıyla bu şekilde bir telefon test görüşmesi yaptık. Yine Veysel daha sonraki saatlerde beni cep telefonundan aradı. Kendisi Emniyette idi. Olay yerinde hırpalandığını ve durumunun iyi olduğunu bildirmişti. Soruldu : Ayrıca benim Avea hatlı 0505.li telefonum da vardır. Numarası 0505 251 85 39.dur. 0505 235 63 98 numaralı cep telefonu Özcan İLDENİZ'e aittir. Olaylar olduktan sonra vatandaşlar bizim araca saldırdılar. Bu arada Özcan İLDENİZ'i Sınır Alay Komutanlığı birlikleri muhafaza altına aldılar. Saatini tam olarak hatırlamıyorum. Özcan İLDENİZ beni cep telefonumdan arayıp durumunun iyi olduğunu söyledi ve benimde durumu sordu. Vatandaşların bizim üzerimize saldırdığı saati tam olarak hatırlamamakla birlikte mesai bitimine yakındı. Biz olay yerinde arabanın içerisinde ve çevresinde vatandaşların saldırısına maruz kaldık. Veysel ATEŞ 7-8 dakika aracın içerisinde kaldı ve Emniyet Müdürlüğü'ne teslim edildi. Özcan İLDENİZ kendi imkânları ile kurtuldu, yani vatandaşın saldırısı ile askerî bölüğe varması 10 dakika kadar bir süre içerisinde oldu. Bende 20 dakika kadar aracın yanında kaldım. Ben kendi imkânlarımla olay yerinden kaçıp Jandarmaya sığındım. Bizim kullandığımız ve bizim araçta bulunan iki adet el bombası MKE yapımı MOD 45 Modeli bomba tipidir. Bizim zimmetimizde ve birliğimizde Alman malı el bombaları yoktur. Ben ve diğer arkadaşlar kesinlikle Seferi YILMAZ isimli şahsın iş yerine el bombası atmış değiliz. Bunun planım da daha önceden yapmadık. Ben 1.5 yıldan beri Hakkâri'de görev yapıyorum. Şemdinli'ye üç defa gittim. patlamanın olduğu söz konusu pasaja hiç gitmedim, spor toto, spor loto, iddaa vs oynamadım. Biz Şemdinli'ye geldikten sonra bomba patlamasını müteakip araçtan inmiştik, ben araçtan 5-6 adım ileri doğru gittim. Bu arada yukarıdan 3-5 kişi aşağı doğru koşuyordu. Veysel'de aracın yanındaydı. Bize doğru koşarak gelen bu 35 kişi direk bizim yanımıza doğru geliniyorlardı. Ben bu şahıslara ne olduğunu sordum. Bomba patladığını söylediler, o sırada içlerinden birisi Veysel'i göstererek "işte bu şerefsiz itirafçıdır" dedi. Bir başkası da arabanın birkaç metre yanında olan Özcan Astsubayı gördü. Özcan Astsubay istihbarat konusunda Şemdinli Bölgesinde bakıyordu ve bu bölgede tanınan biri kişidir. Bu bölgeye sık sık gelip gitmektedir. Özcan Astsubayı da böylece tanıdıktan sonra bilisi "bu da vardı" dedi. yine peşinden bir başkası "şerefsizler hem yapıyorsunuz, hem de soruyorsunuz, Devlet yapıyor, PKK.ya yıkıyorsunuz" dedi ve üzerimize saldırdılar. Ben Veysel'e arabaya oturmasını söyledim. Olay bu şekilde meydana geldi. Kesinlikle Seferi YILMAZ'ın iş yerine bombayı biz atmadık. Olaya müteakip cep telefonlarım ile çeşitli yerlerle görüştüm. Bu olayla ilgili başımıza gelenleri anlattım. Ayrıca, bombanın patladığı gün Şorej (K), Agiri (K) ve Velat (K) isimli örgüt mensupları teknik takipte Sabri (K) ile yaptıkları konuşmalarda; bizim aracımızın başında olduklarını, malzemelere el koyduklarım ve ne yapmaları gerektiği konusunda talimat istiyorlar. Yani bomba olayı örgüt tarafımdan planlanmış ve o gün dağ kadrosu Şemdinli'ye inmiş, bu konuşmalar teknik takip tutanaklarında vardır. Örgütün bu olaylar sonucu halkı nasıl provake ettiği, Türk Bayrağına ve Atatürk Büstüne saldırdıkları görüldü. Bu hususlar teknik takip tutanaklarındaki konuşmalardan anlaşılmaktadır. Ben Tanju ÇAVUŞ isimli şahsı tanımam. Kendisi ile daha önce hiç görüşmedim. Sınıfı da farklıdır. Olay günü benim üzerimde siyah mont vardı. Özcan'ın üzerinde de lacivert mont vardı. Benim söyleyeceklerim bundan ibarettir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmem şeklinde beyanda bulunmuştur.

16