PANDEMİ DÖNEMİNDE ÖĞRETMEN OLMAK 17
Değişim ve “Askıda Etkinlik ve Ödev” Zamanı
Ulaştığım bir velimden rica ederek herkesin televizyonunda EBA TV frekanslarını ayarlamasını söyledim. Sonunda herkes bir şekilde takip edebilecekti dersleri. Ama sürekli iletişim halinde olmam gerekirdi çünkü TV’den izledikten sonra pekiştirmek için kendilerinin de çalışması lazımdı. Ne yazık ki sürecin çok uzayacağının bilincindeydik ama çocuklarıma çok güveniyordum çünkü okul varken her zaman “Benden dinliyorlar, ortaokula geçince başka öğretmenlerin anlatımlarına da yabancılık çekmesinler.” diye, ara sıra bilgisayarımdan farklı öğretmenlerden ders videoları açıp bireysel çalışmalarını sağladığım için TV’den dinlerken zorlanmayacaklarını düşünüyordum.
Uzaktan eğitim süreci uzatıldı. Son aylarda çok sıkı bir çalışma yaptığımız için elimizdeki ders kaynakları azalmıştı. Etkinlik ve kaynakları ben hazırlayıp, çoğaltıp veriyordum. Çocuklar sürecin uzatıldığını öğrenince çok üzülmüşlerdi. Birbirimize ulaşamasak da bu üzüntülerini derin bir şekilde hissedebiliyordum. Köy şartlarında bu sürecin devamını aileler iyi yönetemezse çocukları kaybedebilirdim ve bu düşünce beynimi kemirmeye başlamıştı. Bu kadar emeğimiz, çalışmalarımız boşa gitme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Her gün insanların sosyal medyada EBA üzerinden, Zoom üzerinden canlı ders anlatımları yaptığını görüyor ve ben yapamadığım için kahroluyordum. Benim çocuklarım niye devam edemiyor, diye içim içimi yiyordu. Bu huzursuzluk evde aileme agresif davranacak boyuta bile varmaya başlamıştı. Ben bu kadar kötü bir süreç yaşarken Bakanlığımızın, EBA'da aktifliğe göre öğretmenlere puan verileceğini duydum. Bir kez daha yıkıldım çünkü köyümde telefon ve internet çekmiyor. Çocuklarımın EBA’ya erişimi imkânsızdı ve ben ne kadar uğraşsam da EBA’dan sınıfta kalmıştım. İlerleyen günlerde, sosyal medyada, çoğu öğretmenin puan kaygısıyla sürekli EBA’da çocuklara etkinlik yaptırdığını ve sosyal medyada bu puanları yarıştırdıklarını görünce bu puanın çok da önemli olmadığını düşünmeye başladım. Önemli olan çocuklarımın puanlarını almaktı. Bunun bir yolunu bulmalıydım. Pes etmeye yaklaştığım zaman, gözümün önüne okulumun önceki hali ve süreç içinde nasıl zorluklarla geliştiğimiz geliyor ve tekrar diriliyordum. O an kendi kendime “Evet, sen bu köyün öğretmeniysen ve tek öğretmensen pes etme şansın yok; çocuklara verdiğin sözleri hatırla!” dedim. Hemen bilgisayar başına geçtim ve çocuklar EBA TV’de günlük ne işliyorsa sınıfta kullandığım dille onlara etkinlik hazırlamaya başladım.
Kardeşim, “Abi nasıl göndereceksin? Çocuklar göremeyecek ki EBA’da bunları. WhatsApp’tan ulaştırmaya çalışsan bir haftada bile ulaşmaz.” dedi üzülerek. “Göndermeyeceğim ki. Götüreceğim.” dedim gülümseyerek.