Sayfa:Pandemi Döneminde Öğrenci Olmak.pdf/26

Bu sayfada istinsah sırasında bir sorun oluştu

26

güçtü, her öğretmen farklı bir şekilde bize yardım etmeye çalışıyordu. Elimden telefonun hiç düşmediği günler oluyordu.

Derslerde yoklama alınıp idari müdür yardımcımıza yollanıyordu. İdari bir yaptırımı elbette ki yoktu ancak üst üste derslere katılmadığınızda bir anda müdür yardımcınız telefonla arayıp hesap sorunca caydırıcılığı bir hayli fazla oluyordu. Haftada bir sadece müdür yardımcıları ve PDR öğretmenimiz ile toplantı düzenleniyordu. İlk hafta bize diğer öğretmenleri sormuşlardı. Başta çok garip geldi, sonrasında derste yazısı okunmayan öğretmenleri listelemeye biz de alıştık.

Lise dizilerindeki gibi olmasa da biz de sınıfta ufak çekişmeler yaşıyorduk haliyle. Ancak karantinada fark ettik ki bizim için en iyi olan, bu zorlu dönemi el ele atlatmaktı. Kimseyi arkada bırakmadan, düşeni tutup kaldırarak… Yüz yüze çok da samimi olmadığım arkadaşlarımla bile görüşmek; okulun mavi, çamaşır suyu kokan sıralarını; sohbetlerle zenginleşen uzun yemekhane kuyruklarını; sınıfın önündeki ağaçların rüzgârla bir o yana bir bu yana sallanmasını; koridorlarda öğretmenlerle yapılan ufak muhabbetleri anımsamama ve motive olmama yetiyordu. Arkadaşlığın önemi her zamankinden fazlaydı. Evet, belki saatlerce oturup üniversite hayallerimiz hakkında konuşamıyorduk ama yalnız olmadığımızı hatırlatan birkaç kısa mesaj almak günümüzün güzel geçmesini sağlıyor ve karantinanın boğucu etkisini biraz olsun azaltıyordu. Pandemi arkadaşlık ilişkilerinin önemini artırmıştı.

Zaman geçtikçe korona ile yaşamaya alışmaya başladık, iyi yönlerini görebiliyorduk: İstanbul’da yaşayan ablam yanımıza gelmişti; dışarıda ders çalışmaktan daha tatlı olan “latteler” yoktu artık; en önemlisi de derse pijama ile katılabiliyorduk. Başlarda belirsizlikten kaynaklı bir korkumuz vardı koronadan. Her akşam saat 19.00’da toplanıp Sağlık Bakanı’nın açıklamasını dinliyorduk. Akrep yelkovanı kovaladıkça bundan da canımız sıkıldı ve o popüler yarışmayı izlemeye başladık. İki hafta sonra ailede günlük vaka sayısını takip eden sadece ablam ve anneannem kalmıştı. Biz şanslıydık ki annemin de babamın da her sabah kalkıp iş yerine gitme zorunluluğu yoktu. Haftada bir market alışverişine gidiliyordu, o kadar.

Üniversite sınavına hazırlanırken pandemi, kaos tabağında dondurmanın üstündeki vişne gibiydi benim için. Okul, günümüzün ve dikkatimizin çoğunu üstüne toplamayı başarmıştı. Günün büyük kısmında sürekli bilgisayarın başında, dersten derse giriyorduk. Okulda telefonlarımız toplanırdı ve akıllı tahta kullanarak ders işleyen öğretmen sayısı azınlıktaydı. Eylülden bu yana teknolojik aletlerden bir hayli uzaklaşmışken bir anda her anlamda onlara bağımlı