Sayfa:Milliyet 1930 mayis 30.pdf/1

Bu sayfa istinsah edilmiş
Haydar Rifat Bey birdenbire hastalandı ve hattı hareketini değiştirdi!..
Mahkemeye gelmeyen H. Rifat Bey hakkındaki hapis kararı tebliğ edildi.
Dün davaya devam edilemedi ve 2 hazirana tehiri zarureti hâdis oldu..
Haydar Rifat Bey temaruz mu ediyor, yoksa hakikaten apandisitten muztarip mi? Tıbbı adlî bu noktayı tespit edecek..
Ankara'da muhakemeyi takip eden İstanbul gazeteleri muhabirleri.
Dünkü muhakeme

ANKARA, 49 (Telefonla) — Mahmut Esat - Haydar Rifat B. ler davasıa bu sabah asliye ceza mahkemesinde devam edilecekti. Samiin sıralarında eski kalabalık görülmüyordu.

Mahkeme heyeti saat 10 da mahkeme salonuna dahil oldu. Reis mübaşire: “Haydar Rifat Beyi çağırınız!” dedi. Mübaşir koridorda bağırdı:

— Haydar Rifat Bey Maznun avukat gelmemişti.

H. Rifat B. in istidası

Bilâhare zabıt kâtibi tarafından reise uzatılan bir istida mahkeme reisi tarafından okunmağa başlandı. Bu istidada Haydar Rifat B., birdenbire hastalandığını, son zamanlarda bir de apandisit krizi geçirdiğini ifade etmekte ve istidasına da bir de doktor raporu leffetiğini beyan ederek 20 günlük esaslı tedaviye muhtaç olduğundan gelmemesi ve bir vekil tarafından temsil edilebilmesi için mahkemenin müsaadesini istemekte idi. İstidadan sonra reis doktor raporunu okudu. Raporu veren doktorun adı Vasil Ef. idi.

Müddeiumuminin mütaleası
Ankara müddei umumisi Ekmel Bey

Müteakiben müddeiumumi Ekmel B. söz alarak dedi ki:

“— Maznun Haydar Rifat B. davayı tehir ettirmek ve talikten talike uğratmak için her vasıtaya müracaatten hali kalmıyor. Ötedenberi mesleğinde takip ettiği bu sakim itiyadından bir türlü vaz geçmiyor. Reis B. bu dava yalnız iki vatandaş arasında cereyan eden bir dava mahiyetinde değildir. Maznunun Reisicümhura takdim ettiği ihbarnamelerde ve bilhassa üçüncüsünde Türk adliyesinin nezahet, şeref ve kuvvetini istihfaf etmiştir.

Türk müessesei adliyesine olan bu bühtanı atmak, hükûmetin siyasetine taallûk eden ve artık müzminleşen bu davayı bir an evvel söküp fırlatmak

(Mamadi altıncı sahife)


Yeni mukaveleler!
İngiltere ve Fransa ile aktedilen mukaveleler meclise verildi..
Yeni mukaveleler çok mühim esasları ihtiva ediyorlar
Lozan muahedesinin bazı noktalarda ecnebiler lehine kaydettiği ahkâmdan da kurtuluyoruz..
İktisat encümeni reisi Mustafa Şeref Bey ve mazbata muharriri Ali Rıza Beyler

ANKARA, 29 (Telefonla)—Türkiye ile büyük Britanya Hükûmeti arasında imzalanan ticaret ve ikamet mukavelesi tasdik edilmek üzere Meclise gelmiş ve iktisat encümeninde tetkik edildikten sonra hey'eti umumîyeye sevkolunmuştur. Bu günlerde müzakere olunacak olan bu mukavele hem ikamet, hem de ticarete ait hükümleri ihtiva etmektedir.

İktisat encümeninin bu mukavele hakkında hazırladığı mazbata dikkate şayan mütalealarla doludur. Ehemmiyetine mehni mazbatanın bazı kısımlarını aynen bildiriyorum.

Mazbatada deniliyor ki:

— “Lozan ticaret mukavelesi geçen sene Ağustosunda hitam bulmuş olduğu halde ikamete dair olanının henüz bir seneyi mütecaviz bir zaman daha meriyeti bakidir. Lozanda aktedilen ikamet mukavelesi Lozandan evvel ecnebilerin memleketimizde ikamet noktai nazarından haiz oldukları ve kapitülâsyon namı altında yadedilen imtiyazların lâğvi dolayısile diğer devletlerle müsavi bir vaziyette olarak yapılmış ise de memleketimizde yapılabilecek mecburî istikrazlar ve servet üzerinden istisnai olarak alınabilecek kısımlar hususunda ecnebilerin müstesna tutulacaklarına dair hükümleri bulunduğundan onların da bir an evvel kaldırılması ve hâkimiyetimizin bilâ kaydü şart vatandaşlar ve ecnebiler hakkında seyyan bulunduğundan beyneldüvel senetlerle müeyyet olduğunun görülmesi elbette artık maziyi büsbütün unutulmuş bir hale koymayı ifade ettiğinden pek ziyade arzu olunur bir keyfiyet idi. İşte bu yeni mukavelenin ikamete dair ahkâmında bu hususlar nazarı itibare alınarak vatandaşlarımızla ecnebîler hakkında ayni muameleyi yapabilmek esası vazedilmiştir.

Diğer taraftan Lozan muahedesi tebaaya hasredilen san'âtlar hususunda ecnebiler lehine hakkı müktesibi tanır suretinde bir fıkrayı muhtevi olduğu haliyle de bu defa bu dahi mukaveleden hariç bırakılmıştır.

“Muahedede kabotajla vatandaşlara hasredilmiş olan diğer meşagilin Türklere ait bulunduğu ayrıca tasrih olunmakta ve kara sularında cereyan eden tahlisiye gibi hizmetlerin yalnız Türklere aidiyetinin beyanı sırasında Marmara denizinin de Türkiye kara sularından ad- (Mabadı altıncı sahifede.)


Kısıklıda feci bir müsademe oldu..
Bir otomobil tramvaya çarparak içindeki 5 kadın yaralandı
Çarpışma anî olmuş, yaralılar tıp fakültesine kaldırılmıştır

Dün Üsküdar'da Kısıklı'da bir otomobille bir tramvay arasında feci bir müsademe olmuş ve otomobilde bulunan beş kişi muhtelif yerlerinden yaralanmışlardır. Sabah saat 11 de Kısıklıdan Üsküdar'a gelen 115 numaralı vatman Tahir Osman Ef. nin idaresindeki tramvay arabası, yolun bir yerinde, şoför Muhtarın otomobilile anî bir surette karşılaşmıştır. Gerek vatman, gerek şoför, müsademeden içtinap için manavra yapmağa vakit bulamadan çarpışma vukua gelmiştir.

Müsademe neticesinde otomobil tamamen parçalanmıştır. Müsademe esnasında otomobilde bulunan, Hidayet Hanımın kızı 18 yaşında Hikmet, sekiz yaşında Saadet, Üsküdar'da Sultan tepesinde mühendis Ahmet B. in kerimesi 17 yaşlarında Kadriye, Galata ambar memuru Rifat B. in kızı Melâhat H. lar muhtelif yerlerinden mecruh olmuşlardır. Yaralılar berayi tedavi Tıp fakültesine kaldırılmışlardır. Müddeiumumîlik kaza tahkikatile meşgul olmaktadır.


Bu iş yürüyor!
Fırka resmî teşebbüslere geçiyor
Hakkı Şinasi paşanın izahat ve beyanatı...
Deniz hastahanesinin şehir veya verem hastanesi ittihazını hararetle karşılayan ve bu hususta azamî müzahereti temin edeceğini beyan eden Fırka müfettişi ve İstanbul meb'usu Hakkı Şinasi Pş.

Kasımpaşadaki Deniz hastanesinin Verem veya şehir hastanesi ittihazı etrafındaki neşriyatımız çok müsait bir kabul görmekte ve resmî, müspet teşebbüsleri davet etmektedir. C. H. Fırkası Kasımpaşa idare heyeti riyasetinden bu bahis üzerinde verilen teklif te kaza riyasetinin kuvvetli bir tavsiye ve tehkidile dün Vilâyet idare heyeti riyasetine gönderilmiş, oradan da ayni alâka ve ehemmiyetle müfettiş Hakkı Şinasi paşaya tevdi edilmiştir.

Gerek neşriyatımızı, gerek Kasımpaşa Fırka teşkilâtı reisinin raporunu büyük bir alâka ile karşılayan Hakkı Şinasi paşa bu münasebetle dün gazetemize şu beyanâtta bulunmuştur:

“— Evvelce ser tabipliğinde bulunduğum Deniz hastanesi binasının verem veya şehir hastanesi ittihazı için yapılan teşebbüsatı muvafık görürüm; Çünkü burası elverişli bir binadır. İçindeki tesisat ta mükemmeldir; merkezi bir yerdedir ve vesaiti nakliye itibari ile de mevkii iyi ve kolaydır.

Hastane binası tahliye edildiği takdirde Maliyeye ait olan bu binanın şehre verilmesi için yapılacak olan teşebbüse bütün kuvvetimiz ile zahir olacağız.

Bu suretle şehir bütçesine de mühim bir para kazandırılmış olacaktır.

Gayelerimiz halka yardım için daha bir çok yataklı hastaneler temin etmektir”.

Halkı Şinasi paşanın yukarıya kaydettiğimiz beyanatı bu teklifin ehemmiyetini ölçmek itibarile çok mühimdir. Şimdi yapılacak iş Emanete kalıyor. Teklifi esas itibarile muvafık bulan ve taraftarlığını izhar eden Emanet hemen bu hususta teşebbüsta başlamalı ve binanın kendisine terki için millî müdafaa vekâletine müracaat etmelidir. Aldığımız malûmata göre bu mesele pek yakında Cemiyeti Belediye Fırka grubunda da görüşülecektir.


Türk - Yuyan
Müzakeratı müsait safhada bulunuyor

Atina siyasi mahafili nikbin görünüyor
M. Fokas

ATİNA, 29 (Anek.) Tevfik Rüştü B. Yunan sefiri ve bitaraflar arasında cereyan eden müzakereler hakkında buraya Ankaradan gelen telgraflar bura mahafili siyasiyesisinde mevsut olan nikbinliği takviye ediyor. Siyasi mahafil nikbinlikle ini ketmetmenekte ve itilâf ıusulünü yakın görmektedirler. M. Venizelosun Türk - Yunan misakını imza için teşrinievvelde Ankaraya gideceği ve bu hususta yeni bir teehhür olmıyacağı ilâve olunmaktadır.

M. Fokas yarın Ankaraya gidiyor

Muhtelit mübadele komisyonunda Yunan baş murahhas vekili M. Fokas yarın Ankara'ya gidecektir.

Mezunen memleketine gitmiş olan bitaraf azadan M. Holstat bugün gelecektir.


Turingklüp azası bugün Istanbula geliyorlar

Bazı zevat 72 numaralı vapurla azayı Boğazda karşılayacaklar.

Dolmabahçe sarayı salonlarından...

Bugün, saat 15 te beynelmilel Turing kulüp azasını hâmil vapur limanımıza gelecektir. Saat 12 de, Şirketi hayriyenin 72 numaralı vapuru ile hareket edecek bir kısım zevat, kongre azasını boğaz haricinde istikbal edecektir. Vapur limanda, Seyri sefain rıhtımına yanaşacaktır. Rıhtımda şehir namına Vali muavini Fazlı, polis müdürü Şerif, ve Seyrisefain umumi müdürü Sadullah B. ler misafirlere beyanı hoşamedi edeceklerdir. Kongre azası, hususi otomobillerle otellerine giderek o günü istirahatle geçireceklerdir.

Kongre münasebetile yaptırılan pullardan

Türkiye Turing kulübü, kongre hatırası olmak üzre iki ne-

(Mamadi altıncı sahifede)


Avrupa birliği hakkındaki tefsirler..

Birand Avrupa birliği hakkındaki muhtırasını Cemiyeti Akvama dahil 27 Avrupa devleti ile Türkiye ve Rusyaya tevdi etti. Devletler tabii Briandın teklifini tetkik edecekler.. Ve kendi noktai nazarlarını bildirecekler.. Ancak bu cevaplardan sonradır ki, devletlerin Avrupa birliği kındaki düşünceleri kat'i surette anlaşılacak, ve fikrin ne dereceye kadar kabili tahakkuk olup olmadığı meydana çıkacak.. Fakat bir hayli gecikecek olan bu cevaplardan evvel de vaziyeti muhtelif memleketlerin matbuatındaki tefsirlere bakarak az çok vuzuhla takdir etmek müşkül değildir.

Briandın muhtırası, Avrupanın muhtelif memleketlerinde, muhtelif tesirler husule getirmiştir. Bunda şüphesiz hayret edilecek bir şey yoktur. Eğer devletlerin beynelmilel hayat hakkındaki talâkkileri aynı olsa idi, zaten bu gibi teşebbüslere lüzum kalmazdı. Ortayerde fikir ve telâkki ihtilâflarmdan doğan ve daima endişe menbaını teşkil eden bir vaziyet vardır ki, devletlerce bunun ıslahı arzu edilmektedir. Fakat bu hususta bulunacak çareler hakkında da düşünceler ayni değildir, bir kısım devletler Avrupanın bugünkü siyasi (o statükosunu devam ettirmek istedikleri halde, diğer bir kısım da siyasi ve iktisadi fenalıkların membaı telâkki ettikleri ayni statükoyu değiştirmenin başlıca salah çaresi olduğu kanaatındadırlar.

Fransa, Polonya ve küçük ihtilâf devletleri Avrupanın bugünkü vaziyetini tesbit ve idame edecek her teşebbüsün hararetli taraftarıdırlar.. Fransa, bir taraftan teslihatı ile kuvvetlendirmek istediği emniyet ve teminat politikasını diğer taraftan yeni yeni siyasî misaklar ile de teyit etmek için uğraşmaktadır. Buna mukabil Versay sulhünün doğurduğu yeni vaziyetten memnun olmıyan İtalya ve onun noktai nazarıma iştirak eden diğer bazı devletler de istikbal ve inkişaflarını ancak yeni bir tekamül seyrine bağlı gördükleri için statükoyu kristalize etmeğe yarayacak her teşebbüsü şüphe ve tereddüt ile karşılamaktadırlar.

Avrupa birliği fikri, İngilterede büyük bir alâka ve sempati uyandırmamıştır. Britanya imparatorluğu yalnız Avrupai teşekkül olmadığı ve diğer kıtalardaki dominyonların da bu teşekkül içinde söz sahibi bulundukları için İngilterenin alacağı vaziyet pek o kadar sahih değildir, ve zaten Amerika ile daha sıkı ve samimi münasebetler tesisini aruz eden İngiltere, istenildiği kadar aksi iddia edilsin, Amerikaya karşı bir [okunamayan bir sözcük] teşkili demek olan bir Avrupa birliğine iştiraki yeni siyasetine uygun görmemektedir. Avrupa birliği fikrinin siyaset sahasına atılması, Amerika gümrüklerini tezyidi teşebbüsleri ile başlamıştır. Kıtaların karşı karşıya gelmesi de gene bir mücadele zihniyetinin - daha büyük bir mikyasta - devamını göstermektedir.

Beynelmilel hayatın tanzimine teallük eden her teşebbüs Versay sulhünün yüklerinden kurtulmak için azami derecede istirmak etmek istiyen Almanya Briandın teklifini daha mülâyimetle telâkki etmiştir. Ren havzasındaki üçüncü işgal mıntakasının tahliyesine başlanılması Alman efkârı umumiyesini müsait bir surette hazırlamıştır. Bununla beraber, Almanyanın, Fransanın fili hegemonyasını, nihayet hukukan da takviye edecek bir vaziyete uzun müddet tahammül etmesine rıza göstermiyeceği de aşikârdır.

ZEKİ MESUT