Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/9

Bu sayfa doğrulanmış
9
KÜRK MANTOLU MADONNA

gelmedi. Sadece, kalkıp kimseye haber vermeden gitmeyi ve bu sıkıntılı vaziyetten kurtulmayı düşündüm. Fakat bu sırada beyaz önlüklü, başörtülü, yaşlı bir köylü kadın, yamalı siyah çoraplariyle, hiç ses çıkarmadan kahve getirdi. Üzeri sırma çiçekli lâcivert koltuklardan birine oturdum, etrafıma baktım. Duvarlarda aile ve artist fotoğrafları, kenarda, hanıma ait olduğu anlaşılan bir kitap rafında, yirmi beş kuruşluk birkaç romanla moda mecmuaları vardı. Bir sigara iskemlesinin altına dizilmiş bulunan birkaç albüm, misafirler tarafından bir hayli hırpalanmışa benziyordu
  Ne yapacağımı bilmediğim için onlardan birini aldım, daha açmadan Hamdi kapıda göründü. Bir eliyle ıslak saçlarını tarıyor, ötekiyle açık yakalı beyaz frenk gömleğinin düğmelerini ilikliyordu.
  «E, nasılsın bakalım, anlat!» diye sordu.
  «Hiç!... Söyledim ya!.»
  Bana rasgeldiğinden memnun görünüyordu. İhtimal, eriştiği mertebeleri gösterebildiğine, yahut da, benim halimi düşünerek, benim gibi olmadığına seviniyordu. Nedense, hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felâket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belâları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belâları kendi üstlerine çektikleri için, alâka ve merhamet göstermek isteriz. Hamdi de bana ayni hislerle hitabeder gibiydi:
  «Yazı filân yazıyor musun?» dedi.
  «Arasıra... Şiir, hikâye!»
  «Bir faydası oluyor mu bari?»
  Gene güldüm. O, «Bırak böyle şeyleri canım!» diyerek pratik hayatın muvaffakiyetlerinden, edebiyat gibi boş şeylerin mektep sıralarından sonra ancak zararlı olabileceğinden bahsetti. Kendisine cevap verilebileceğini, münakaşa edilebileceğini asla aklına getirmeden, küçük bir çocuğa nasihat verir gibi konuşuyor ve bu cesareti hayattaki