Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/86

Bu sayfa doğrulanmış
86
KÜRK MANTOLU MADONNA

«Sizi anlamıya çalışacağım...» dedim. Birkaç adım yü­rüdük. Yavaşça koluma girdi ve gayet basit şeylerden bahsedermiş gibi renksiz bir sesle konuşmıya başladı:
  «Demek beni anlamıya çalışacaksınız? Fena fikir de­ğil... Fakat bana öyle geliyor ki, boşuna emek!. Yalnız bazan iyi bir arkadaş olabileceğimi zannediyorum... Zaman gösterecek... Ufak tefek kavgalar edersem ehemmiyeti yok. Aldırmazsınız.»
  Yolun ortasında durdu, sağ elinin şahadet parmağını, bir çocuğa uslu durmasını tenbih eder gibi, kaldırıp sal­ladı:
  «Şuna dikkat edin ki, benden her hangi bir şey iste­diğiniz gün her şey bitmiş demektir. Hiç bir şey, anlıyor musunuz, hiç bir şey istemiyeceksiniz...» Sonra meçhul bir düşmaniyle kavga ediyormuş gibi hırçın bir sesle devam et­ti: «Dünyada sizden, yani bütün erkeklerden niçin bu ka­dar çok nefret ediyorum, biliyor musunuz? Sırf böyle en tabii hakları imiş gibi insandan birçok şeyler istedikleri için... Beni yanlış anlamayın, bu taleplerin muhakkak söz haline gelmesi şart değil... Erkeklerin öyle bir bakış­ları, öyle bir gülüşleri, ellerini kaldırışları, hulâsa kadın­lara öyle bir muamele edişleri var ki... Kendilerine nekadar fazla ve nekadar aptalca güvendiklerini farketmemek için kör olmak lâzım. Her hangi bir şekilde talepleri reddedildiği zaman düştükleri şaşkınlığı görmek, küstah­ça gururlarını anlamak için kâfidir. Kendilerini daima bir avcı, bizi zavallı birer av olarak düşünmekten asla vaz­geçemiyorlar. Bizim vazifemiz sadece tâbi olmak, itaat et­mek, istenilen şeyleri vermek... Biz isteyemeyiz, kendili­ğimizden bir şey veremeyiz... Ben bu ahmakça ve küstah­ça erkek gururundan tiksiniyorum. Anlıyor musunuz? Si­zinle, bunun için dost olabileceğimizi zannediyorum. Çün­kü halinizde o mânâsız kendine güvenme yok... Fakat bil­mem... Ne kuzuların ağzından vahşi kurt dişlerinin sırıt­tığını gördüm...»