«Elleriniz nekadar soğuktu!» dedim.
Tereddütsüz cevap verdi:
«Isıtın!» Ve her ikisini birden uzattı.
Yüzüne baktım. Gözleri hâkim ve iradeli idi. İlk defa konuştuğu bir adama ellerini terketmekte hiçbir fevkalâdelik bulmuyor gibiydi. Acaba?.. Hep ayni münasebetsiz ihtimaller aklıma geliyordu. Bir şeyler söyliyerek bunları kafamdan uzaklaştırmak için:
«Sizi sergide tanıyamamakta bir parça da mazurdum!» dedim. «O kadar neşeli, hattâ alaycı idiniz ki... Sonra, nasıl söyliyeyim, her haliniz tablodakinin aksine idi... Saçlarınız kısa... Eteğiniz de kısa ve elbiseniz daracıktı... Âdeta koşar gibi, hoplar gibi yürüyordunuz... Sizi, münekkitlerin «Madonna» dedikleri o ağırbaşlı, düşünceli, hattâ biraz da kederli tabloya benzetmek herhalde güç bir şeydi... Ama hayret ediyorum... Demek çok dalgınmışım!»
«Evet, çok... Sizi sergiye ilk geldiğiniz günden beri hatırlıyorum . Canınız sıkılmış gibi dolaşırken birdenbire benim portremin önünde durdunuz... Öyle garip bir dikkatle bakmıya başladınız ki, gelip geçenlerin bile tuhafına gitti. Ben de ilk anda resmi bir tanıdığınıza benzettiğinizi zannetmiştim. Sonra her gün gelmiye başladınız... Kolayca anlıyabileceğiniz bir meraka düştüm. Birkaç kere yanınıza sokularak tabloyu sizinle beraber, âdeta başbaşa seyrettim. Siz hiçbir şeyin farkında değildiniz, gözlerinizi arasıra, rahatınızı bozan bu seyirciye çevirdiğiniz halde tanımıyordunuz. Bu dalgınlığınızda garip bir cazibe vardı... Söylediğim gibi merak da ediyordum... Nihayet yanınıza sokulup konuşmıya karar verdim. Diğer ressam arkadaşlar da sizi merak ediyorlardı... Onlar da ısrar ettiler... Fakat keşki yapmasaydım... Sizi tamamen kaybettik... Bir daha sergiye gelmediniz!»
«Benimle eğleneceklerini zannetmiştim!» dedim. Fa-
Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/80
Bu sayfa doğrulanmış
80
KÜRK MANTOLU MADONNA