Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/66

Bu sayfa doğrulanmış
66
KÜRK MANTOLU MADONNA

Etrafıma dakikalarca bakındım, kimseler yoktu. Frau Tiedemann tekrar yanıma gelmiş: «Ne oldu sana? Söyle bakayım, ne oldu sana?» diye soruyordu. Koluma girerek beni eve doğru sürükledi. Yolda kolumu vücuduna bastırıyor, yüzüme doğru eğiliyordu. Sıcak nefesi bu sefer bana, tahammül edilmez derecede ağır gelmiye başlakadınmıştı.. Buna rağmen mukavemet etmiyordum. Hayatım­da hiç kimseye mukavemet etmiye alışmamıştım. Elimden gelen ancak kaçmaktı, onu da şimdi yapamazdım, Ka­dın üç adım gitmeden beni yakalarda. Ayni zaman­da, deminki tesadüf beni serseme çevirmişti. Sarhoşlu­ğum azaldığı için, rabıtalı bir şekilde düşünmiye çalışı­yor ve birkaç dakika önce yüzüme dikilip gülümsiyen gözleri hatırlamak istiyordum. Fakat bütün bunlar şim­di bana bir hayal, hummalı kafamın uydurduğu korkunç levhalar gibi geliyordu. Hayır, onu görmemiştim. Böyle bir vaziyette onunla karşılaşmış olamazdım. Bunların hep­si, yanımdaki kadının bana sarılmasının, beni öpmesinin ve nefesini yüzümde dolaştırmasının doğurduğu kâbuslar­dı... Bir an evvel eve gidip yatağıma serilmek, derhal uyu­mak ve mânâsız vehimlerden kurtulmak istiyordum. Fa­kat kadın hiç de beni bırakmak niyetinde değildi. Eve yak­laştıkça hareketleri daha coşkun bir şekil alıyor, teskin edilmemiş ihtirasların kuvvetlendirdiği kolu beni daha çok sıkıştırıyordu.
  Merdivenlerde tekrar boynuma atıldı, çevik bir ha­reketle kurtuldum ve yukarı fırladım. O, iri vücudiyle mer­divenleri sarsarak ve tıkanırcasına nefes alarak arkamdan koşuyordu. Anahtarı odamın kapısına sokmıya çalışırken koridorun öteki başından, sabık müstemleke tüccarı Herr Döppke göründü. Ağır ağır yürüyordu. Onun bu vakte kadar yatmıyarak bizi beklemiş olduğunu anladım ve de­rin bir nefes aldım; oldukça hali vakti yerinde ve kadınlığının tam ateşli cağlarında bulunan bu dul kadına kar­şı birtakım tatlı emeller beslediğini bütün pansiyon hal­kı biliyordu. Hattâ kadının da bu samimî hislere pek ya­-