Etrafıma dakikalarca bakındım, kimseler yoktu. Frau Tiedemann tekrar yanıma gelmiş: «Ne oldu sana? Söyle bakayım, ne oldu sana?» diye soruyordu. Koluma girerek beni eve doğru sürükledi. Yolda kolumu vücuduna bastırıyor, yüzüme doğru eğiliyordu. Sıcak nefesi bu sefer bana, tahammül edilmez derecede ağır gelmiye başlakadınmıştı.. Buna rağmen mukavemet etmiyordum. Hayatımda hiç kimseye mukavemet etmiye alışmamıştım. Elimden gelen ancak kaçmaktı, onu da şimdi yapamazdım, Kadın üç adım gitmeden beni yakalarda. Ayni zamanda, deminki tesadüf beni serseme çevirmişti. Sarhoşluğum azaldığı için, rabıtalı bir şekilde düşünmiye çalışıyor ve birkaç dakika önce yüzüme dikilip gülümsiyen gözleri hatırlamak istiyordum. Fakat bütün bunlar şimdi bana bir hayal, hummalı kafamın uydurduğu korkunç levhalar gibi geliyordu. Hayır, onu görmemiştim. Böyle bir vaziyette onunla karşılaşmış olamazdım. Bunların hepsi, yanımdaki kadının bana sarılmasının, beni öpmesinin ve nefesini yüzümde dolaştırmasının doğurduğu kâbuslardı... Bir an evvel eve gidip yatağıma serilmek, derhal uyumak ve mânâsız vehimlerden kurtulmak istiyordum. Fakat kadın hiç de beni bırakmak niyetinde değildi. Eve yaklaştıkça hareketleri daha coşkun bir şekil alıyor, teskin edilmemiş ihtirasların kuvvetlendirdiği kolu beni daha çok sıkıştırıyordu.
Merdivenlerde tekrar boynuma atıldı, çevik bir hareketle kurtuldum ve yukarı fırladım. O, iri vücudiyle merdivenleri sarsarak ve tıkanırcasına nefes alarak arkamdan koşuyordu. Anahtarı odamın kapısına sokmıya çalışırken koridorun öteki başından, sabık müstemleke tüccarı Herr Döppke göründü. Ağır ağır yürüyordu. Onun bu vakte kadar yatmıyarak bizi beklemiş olduğunu anladım ve derin bir nefes aldım; oldukça hali vakti yerinde ve kadınlığının tam ateşli cağlarında bulunan bu dul kadına karşı birtakım tatlı emeller beslediğini bütün pansiyon halkı biliyordu. Hattâ kadının da bu samimî hislere pek ya-
Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/66
Bu sayfa doğrulanmış
66
KÜRK MANTOLU MADONNA