Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/64

Bu sayfa doğrulanmış
64
KÜRK MANTOLU MADONNA

Etrafımdan daha çok kaçtım, daha çok içime saklandım. Babama mektup yazarak artık dönmek istediğimi bildirmeyi düşünüyordum. Fakat «Avrupada ne öğrendin?» derse ne cevap verecektim? Birkaç ay daha kalmıya, bu müddet zarfında onu memnun edecek kadar «mis sabun­culuğu» öğrenmiye niyet ettim. Ayni İsveç firmasına tekrar başvurdum ve biraz daha soğuk karşılanmama rağ­men muntazaman fabrikaya devama başladım. Öğrendi­ğim formülleri ve ussulleri itina ile bir deftere not ediyor, bu mesleğe dair yazılmış kitaplar tedarik ederek okumıya çalışıyordum.
  Pansiyondaki Holandalı dul Frau Tiedemann da be­nimle ahbaplığı ilerletmişti. Geceyatısı bir mektepte bulu­nan on yaşındaki oğlu için aldığı çocuk romanlarını bana verip okutuyor, fikrimi soruyordu. Bazı akşamlar yemek­ten sonra mânâsız bir bahane ile odama geliyor, uzun müd­det oturup gevezelik ediyordu. Ekseriya, Alman kızlariyle ne gibi maceralarım olduğunu öğrenmiye kalkar, ben hakikati söyleyince, «seni gidi çapkın seni!» mânasına gelen çok bilmiş bir gülümseme ile şehadet parmağını sallar ve gözlerini süzerdi. Bir gün öğleden sonra beraber dolaşma­ğı teklif etmiş, akşam üzeri eve dönerken ısrar ederek be­ni bir birahaneye sokmuştu. Farkında olmadan geç vakte kadar içmişiz. Buraya geldiğimden beri arasıra bira içti­ğim halde hiç o akşamki gibi olmamıştım. Bir aralık bü­tün salonun başımın üzerinde dönmiye başladığını ve kendimi kaybederek Frau Tiedemann’ın kucağına seril­diğimi hatırlıyorum. Bir müddet sonra kendime gelince iyi kalbli dul kadının garsonlara ıslattırdığı bir mendille yüzümü sildiğini gördüm. Hemen eve dönelim dedim. Ka­dın hesabı kendisi vermekte ısrar etti. Dışarı çıktığımız zaman onun benden daha az sallanmadığını farkettim. Bir­birimizin kolunda, gelip geçenlere çarparak ilerliyorduk Vakit geceyarısına yaklaştığı için sokaklar fazla kalaba­lık değildi. Bir yerde, sokağın öbür tarafına geçerken ga-