Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/55

Bu sayfa doğrulanmış
55
KÜRK MANTOLU MADONNA

züme ilişti. Ben bu yenilerden pek bir şey anlamıyordum. Belki eserlerindeki fazla iddia, herhangi bir şekilde göze çarpmak, kendini göstermek temayülü, benim mizacıma aykırı olduğu için onlardan hoşlanmıyordum... Nitekim gazetedeki yazıyı bile okumadım. Fakat birkaç saat son­ra, gene rasgele sokaklarda dolaşarak günlük gezintilerimden birini yaparken, gazetede bahsedilen serginin açıl­mış olduğu binanın önünde bulunduğumu farkettim. Ya­pacak mühim işlerim yoktu. Tesadüfe itaat ederek içeri girmeği tercih ettim ve duvarlardaki küçüklü büyüklü bir­ çok tabloları alâkasız gözlerle seyrederek uzun müddet dolaştım.
  Resimlerin çoğu insana gülümsemek arzusu veriyor­du: Köşeli dizler ve omuzlar; nisbetsiz başlar ve meme­ler; elişi kâğıdından yapılmış gibi keskin renklerle gösterilmiye çalışılan tabiat manzaraları. Kırık bir tuğla par­çası kadar şekilsiz kristal vazolar, senelerce kitap arasın­da kalmış kadar cansız çiçekler ve nihayet, mücrimler albümünden alınmışa benziyen korkunç portreler... Ama ne olsa insan eğleniyordu. Bu kadar az emekle bu kadar büyük işler başarmıya kalkan insanlara belki içerlemek icabederdi. Fakat onların hiç kimse tarafından anlaşıl­mamak ve gülünç olmak gibi bir cezayı da âdeta marazı bir zevkle ve istiyerek kabul ettiklerini düşününce acı­maktan başka yapılacak iş yoktu.
  Büyük salonun kapıya yakın bir duvarının önünde birdenbire durdum. O andaki hislerimi, bilhassa aradan bu kadar seneler geçtikten sonra, anlatmama imkân yok. Yalnız orada, kürk mantolu bir kadın portresinin önün­de, mıhlanmış gibi durduğumu hatırlıyorum. Resimleri seyredip geçenler, vücutlariyle beni sağa, sola itiyorlar, fakat ben olduğum yerden ayrılamıyordum. Bu portrede ne vardı?.. Bunu izah edemiyeceğimi biliyorum; yalnız, o zamana kadar hiçbir kadında görmediğim garip, biraz vahşi, biraz mağrur ve çok kuvvetli bir ifade vardı. Bu