Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/54

Bu sayfa doğrulanmış
54
KÜRK MANTOLU MADONNA

mıya başladı. Yavaş yavaş kitap okumıya çalışıyor ve bu işten zamanla daha çok zevk duyuyordum. Bir müddet sonra bu âdeta bir iptilâ halini aldı. Yatağın üzerine yü­zükoyun yatarak kitabı önüme açar, yambaşıma eski ve kalın lügat kitabını kor, saatlerce kalırdım. Çok kere lü­gat aramıya bile tahammül edemez, cümlelere karine ile mâna vererek geçerdim. Gözümün önünde yepyeni bir dünya açılır gibiydi. Bu sefer okuduklarım, çocukluğu­mun ve ilk gençliğimin tercüme veya telif kitapları gibi sadece kahramanlardan, fevkalâde insanlardan ve görül­memiş maceralardan bahsetmiyorlardı. Hemen hemen hep­sinde kendimden, etrafımdan, gördüklerim ve duydukla­rımdan birer parça buluyordum. Evvelce içinde yaşadı­ğım halde anlamadığım, görmediğim şeyleri birdenbire hatırlıyor, onlara şimdi hakikî mânalarını verdiğimi zan­nediyordum. Üzerimde en çok tesir yapanlar Rus muhar­rirleri idi. Turgenyef’in koskocaman hikâyelerini bir de­fada sonuna kadar okuduğum oluyordu. Hele bunlardan bir tanesi beni günlerce sarsmıştı. Klara Miliç ismindeki bu hikâyenin kahramanı olan kız, oldukça saf bir tale­beye âşık oluyor, fakat buna dair hiç kimseye bir şey söy­lemeden, böyle bir aptalı sevmenin hicabiyle, müthiş iptilâsının kurbanı olup gidiyordu. Bu kızı nedense kendime pek yakın bulmuştum. İçinden geçenleri söyliyememek, en kuvvetli, en derin, en güzel taraflarını müthiş bir kıskançlık ve itimatsızlıkla saklamak cihetinden onu kendime benzetiyordum.
  Müzelerdeki eski resim üstatları da artık bana sıkıl­madan yaşamak imkânını veriyorlardı. National Galeriedeki bir tabloyu saatlerce seyrettiğim ve sonra günlerce ayni çehreyi ve manzarayı kafamda yaşattığım oluyordu.
  Almanyaya geleli bir sene olmak üzereydi. Günün birinde, gayet iyi hatırlıyorum, yağmurlu ve karanlık bir teşrinievvel gününde, gazeteleri karıştırırken, yeni res­samların açtığı bir sergi hakkındaki tenkit makalesi gö­-