Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/48

Bu sayfa doğrulanmış
48
KÜRK MANTOLU MADONNA

çup bir çocuk olduğum halde babamın bana böyle söy­lemesi, oğlunu nekadar az tanıdığını ğöstermiye kâfi idi. Ne olsa, içimde bazı cihetlere doğru gizli bir takım arzular duyuyordum. Mektepte iken hocalarımın tak­dirini kazandığım bir ders vardı: Oldukça iyi resim ya­pıyordum. İstanbuldaki «Sanayii Nefise» mektebine gir­mek arasıra aklımdan geçer ve bana tatlı hayaller kur­dururdu. Zaten küçüktenberi hakikatten ziyade hayal dünyasında yaşıyan sessiz bir çocuktum. Tabiatımda manasız denilecek kadar ileri giden bir çekingenlik var­dı ki, çok kere etrafım tarafından yanlış anlaşılmama, aptal yerine konmama sebep olur ve beni üzerdi. Hiçbir şey beni, hakkımdaki bir kanaati düzeltmek mecburi­yeti kadar korkutmazdı. Sınıfta arkadaşlarımın yaptığı bir kabahat daima benim üzerime atıldığı halde ben ken­dimi bir kelime ile olsun müdafaaya cesaret edemez, eve döndüğüm zaman bir kenara saklanıp ağlardım. Annemin ve bilhassa babamın bana sık sık: «Yahu, sen kız olacak­mışsın ama yanlış doğmuşsun!» dediklerini hatırlıyorum. En büyük zevkim evin bahçesinde veya derenin kena­rında yalnız başıma oturup hülyalara dalmaktı. Bu hül­yalar, hareketlerimle büyük bir tezat teşkil edecek kadar cesurca ve genişti: Okuduğum sayısız tercüme romanlar­daki kahramanlar gibi, her sözüme tereddütsüz itaat eden maiyetimle beraber ortalığı kasıp kavurduğum, bir ma­halle ötede oturan ve içimde şeklini pek tayin edemedi­ğim tatlı arzular uyandıran Fahriye ismindeki bir kızı, yüzümde bir maske ve belimde çifte tabancalarla, dağ­lardaki muhteşem mağarama kaçırdığım olurdu. Onun evvelâ nasıl korkup çırpınacağını, sonra, önümde tirtir titriyen insanları, mağaradaki emsalsiz zenginliği görün­ce nasıl büyük bir hayrete düşeceğini ve nihayet yüzümü açınca, saklıyamadığı bir sevinçle nasıl haykırarak boy­numa atılacağını tasavvur ederdim. Bazan büyük kâşif­ler gibi Afrikada gezer, yamyamlar arasında görülmemiş