nılmaz bir işkence olacak!... Ama ben dayanacağım... Şimdiye kadar olduğu gibi...
Yalnız bir şeye dayanmak artık benim için mümkün değil: Her şeyi kafamda yalnız başıma saklıyamıyacağım. Söylemek, bir şeyler, birçok şeyler anlatmak istiyorum... Kime?... Şu koskocaman dünyada benim kadar yapayalnız dolaşan bir insan daha var mı acaba?. Kime, ne anlatabilirim? On seneden beri hiç kimseye bir şey söylediğimi hatırlamıyorum. Boşuna yere herkesten kaçmış, boş yere bütün insanları kendimden uzaklaştırmışım; ama bundan sonra başka türlü yapabilir miyim? Artık hiç bir şeyin değişmesine imkân yok.. Lüzum da yok. Demek böyle olması icabediyormuş. Yalnız söyliyebilsem... Bir kişiye olsun içimdekileri dökebilsem... Bunu sahiden istesem bile artık böyle bir insan bulmama imkân yok... Bende arıyacak hal kalmadı... Kalsa da aramam... Zaten bu defteri neden aldım? Küçük bir ümidim olsa, dünyada en sevmediğim bu yazmak işine kalkışır mıydım? İnsanın muhakkak kendini boşaltması lâzım... Dünkü hâdise olmasaydı... Ah, dün her şeyi öğrenmiş olmasaydım... Şimdi eski ve belki de rahat hayatım devam edecekti...
Dün sokakta giderken iki kişiye rasgeldim. Birini ilk defa görüyordum, öteki de dünyada bana belki en uzak insanlardan biri idi. Bunların hayatım üzerinde bu kadar müthiş tesirleri olabileceği aklıma gelir miydi?.
Fakat mademki bir kere yazmıya karar verdim, her şeyi sükûnetle ve baştan anlatmalıyım... Bu takdirde bir
kaç sene, hattâ on, on iki sene geriye gitmek lâzım... Belki de on beş... Fakat sıkılmadan yazacağım... Belki mânâsız tafsilât arasında asıl korkunç tarafları boğmak, onların tesirinden kurtulmak mümkün olur. Belki yazacaklarım yaşadığım kadar acı olmaz ve ben biraz ferahlarım. Birçok şeylerin zannettiğimden daha ehemmiyetsiz, basit olduğunu görüp kendi heyecanımdan utanırım... Belki..
Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/46
Bu sayfa doğrulanmış
46
KÜRK MANTOLU MADONNA