yordu. Kendisiyle gündelik ihtiyaçlardan ve para meselelerinden başka bir şey konuşmazlardı; çok kere bunları da Mihriye Hanım vasıtasiyle halletmeği tercih ediyorlardı. Sanki cansız bir makine sabahleyin birtakım siparişlerle dışarı bırakılıyor, akşam üzeri kolları dolu bir halde dönüyordu. Beş sene evvel, Ferhunde Hanımla evlenmek istediği sıralarda, Raif Beyin peşini bırakmıyan, ona hoş görünmek için türlü türlü roller yapan, nişandan sonra eve her gelişinde müstakbel bacanağına da gönül alacak bir şey getirmeyi unutmıyan Nurettin Bey bile, şimdi bu kadar mânâsız bir insanla ayni evde oturmaktan sıkılır gibiydi. Onun niçin daha fazla para kazanmadığına, niçin daha lüks bir hayat temin etmediğine kızıyorlar, fakat ayni zamanda onun bir hiç, ehemmiyetsiz ve kıymetsiz bir sıfır olduğundan emin bulunuyorlardı. Oldukça aklı başında bir insana benziyen Neclâ ile, henüz ilk mektebe devam eden Nurten bile, ihtimal eniştelerinin, teyzelerinin ve dayılarının tesirleriyle, babalarına karşı umumî havaya uymuşlardı. Ona gösterdikleri sevgide, bir angarya savarmış gibi bir acelelik; onun hastalığiyle alâkalarında, bir fıkaraya gösterilen yalancı merhamet gibi bir özentilik vardı. Yalnız karısı, senelerden beri bir saniye bile hafiflemiyen işler ve geçim dertleriyle biraz aptallaşmışa benziyen Mihriye Hanım, kocasiyle elinden geldiği kadar meşgul oluyor, onun kendi evlâtları tarafından küçük görülmemesi, horlanmaması için gayret ediyordu.
Akşam yemeğinde bir misafir bulunduğu zaman kardeşlerinin veya Nurettin Beyin: «Eniştem gidip alıversin!» diye yüksek sesle emretmelerine meydan vermemek için kocasını yatak odasına çekerek tatlı olmıya çalışan bir sesle: «Hadi, şu bakkaldan sekiz yumurta ile bir şişe rakı alıver. Şimdi onları sofradan kaldırmıyalım!» diyor, fakat kocasının ve kendisinin bu sofralara neden oturmadıklarını, kırk yılda bir bunu yapacak olurlarsa, neden âdeta diğerlerine karşı bir saygısızlıkta bulunmuşlar gibi rahat-
Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/28
Bu sayfa doğrulanmış
28
KÜRK MANTOLU MADONNA