Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/160

Bu sayfa doğrulanmış
160
Kürk Mantolu Madonna

yakın olmak şuuru, gidip kendisiyle konuşmak, onu ikna et­mek düşüncesi beni hiç bir zaman terketmemişti. Fakat şimdi tamamen âcizdim. Aradaki bu muazzam mesafe eli­mi kolumu bağlıyordu. Evde kapanıyor, odadan odaya do­laşıyor, onun mektuplarını ve benim geri gelen mektupla­rımı tekrar tekrar okuyor, o zamana kadar gözümden ka­çan noktalar üzerinde duruyor ve acı acı gülüyordum.

İşlerime, hattâ alelûmum kendime karşı alâkam bir­denbire azalmış, yok denecek bir hale gelmişti. Zeytinleri silkmek, toplamak, fabrikaya götürüp yağ çıkartmak işle­rini şunun bunun elinde bıraktım. Bazan çizmelerimi çe­kip kırlara çıksam bile, hiç insan yüzü görmiyeceğim ta­raflarda dolaşmağı tercih ediyor, geceyarısı eve gelip min­dere uzanıyor ve bir kaç saat uykudan sonra ertesi sabah, «neden hâlâ yaşıyorum?» diye acı bir hisle uyanıyordum.

Maria Puder’le tanışmadan evvelki boş, gayesiz, mak­satsız günler, eskisinden çok daha ıstırap verici bir halde, yeniden başlamıştı. Arada bir fark vardı: Hayatın bundan ibaret olduğunu zannettiren bilgisizliğimin yerini şimdi, dünyada başka türlü de yaşanabileceğini bir kere öğren­miş olmanın azabı tutuyordu. Etrafımın artık hiç farkında değildim. Hiç bir şeyden zevk almama imkân olmadığını hissediyordum.

Bir müddet, kısa bir müddet, o kadın beni her zaman­ki âciz, miskin halimden kurtarmış, bana erkek, daha doğ­rusu insan olduğumu, benim de işimde, yaşamağa müstait taraflar bulunduğunu, dünyanın zannedildiği kadar mana­sız olmıyabileceğini öğretmişti. Fakat ben, onunla aram­daki rabıtayı kaybeder etmez, onun tesirinden kurtulur kurtulmaz, tekrar eski halime dönmüştüm. Ona ne kadar muhtacolduğumu şimdi anlıyordum. Ben hayatta yalnız başına yürüyebilecek bir insan değildim . Daima onun gibi bir desteğe muhtaçtım. Bundan mahrum olarak yaşamam mümkün olamazdı. Buna rağmen yaşadım... Ama, işte ne­tice meydanda... Eğer buna yaşamak demek caizse, yaşa­dım...