ağır ağır kar taneleri düşüyordu. Sesimi duyunca başını çevirdi, gülümsedi:
«Nerde kaldın!» dedi.
«Siz nerde kaldınız? Ne yapıyorsunuz? Deli mi oldunuz!» diye bağırdım.
Parmağını dudaklarına götürerek:
«Sus!..» dedi. «Hava almak ve serinlemek istiyorum. Hadi gidelim!»
Onu hemen hemen zorla içeri soktum; bir iskemle bulup oturttum; yukarı çıkıp hesabı gördüm ve vestiyerden paltomu ve onun kürk mantosunu getirdim. Ayaklarımız sokağın karlarına gömülerek yürümiye başladık.
Kolumdan sımsıkı tutuyor ve hızlı gitmiye çalışıyordu. Sokaklarda birçok sarhoş çiftler vardı. Büyük caddeler kalabalık insan gruplan ile doluydu. Yazlık elbiseleri ile sokağa çıkmış hissini verecek kadar ince giyinmiş kadınlar, bu havada ve böyle gece yarısından iki üç saat sonra ilkbahar safasına çıkmış gibi keyifli kahkahalar atıyorlar, şarkılar söylüyorlardı.
Maria, bu neşeli ve sarhoş insanların arasından daha hızlı geçip gitmek için beni çekiyordu. Yolda kendisine lâf atanlara, boynuna sarılmak istiyenlere üstünkörü bir gülümseme ile mukabele ediyor, ellerinden maharetle sıyrılıyor ve beni sürüklüyordu. Onun ayakta duramıyacak kadar sarhoş olduğunu zannetmekle nekadar hata etmiş olduğumu anlıyordum.
Biraz daha tenha sokaklara geldiğimiz zaman yavaşladı. Sık ve şiddetli nefes alıyordu. Derin bir «oh!» çekti, sonra bana döndü:
«Nasıl? Bu geceden memnun musun? Eğlendin mi? Ah, ben çok eğlendim, o kadar, o kadar eğlendim ki...»
Kahkaha ile gülmiye başladı. Birdenbire bir öksürüğe tutuldu. Boğulacak gibi kıvranıyor, göğsü sarsılıyor, fakat kolumu bırakmıyordu. Biraz sükûnet bulunca:
«Ne oldun? Gördün mü, kendini üşüttün!» dedim.
Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/123
Bu sayfa doğrulanmış
123
Kürk Mantolu Madonna