Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/121

Bu sayfa doğrulanmış
121
Kürk Mantolu Madonna

Harp sonu senelerinin dizginsiz coşkunluğu burada bü­tün çıplaklığiyle görülüyordu. Cılız vücutları, kemikleri çıkmış yüzleri ve bir asabî hastalığa uğramış gibi parlıyan gözleri ile, ölçüsüz bir neşe içinde kendilerini kaybe­den delikanlıların, ve cemiyetin haksız ve mantıksız bağ­larına, batıl hükümlerine isyanın en iyi şeklini cinsî arzularını başıboş bırakmakta bulduklarını zanneden genç kızların hali sahiden hazindi. Maria elime tekrar bir ka­deh tutuşturarak fısıldadı:
  «Raif, Raif. Hiç iyi yapmıyorsun... Müthiş bir can sı­kıntısına ve melânkoliye düşmemek için nekadar geyret ettiğimi görüyorsun. Bırak, bu akşam olsun kendimizden ayrılalım... Farzet ki biz, biz değiliz. Burayı dolduran bir sürü insandan biriyiz. Zaten onların da bakalım hepsi göründükleri gibi mi? İstemiyorum. Kendimi herkesin akıl­lısı veya duygulusu yerine koymak istemiyorum. İç ve gül!...»
  Biraz sarhoş olmıya başladığını anlamıştım. Kar­sımdaki iskemleden kalkarak yanıma oturmuş ve ko­lunu omzuma atmıştı. Kalbim, ökseye tutulmuş bir kuş yüreği gibi hızla çarpıyordu. O beni mahzun zannediyor­du. Halbuki değildim. Şimdi, gülemiyecek kadar mesut­tum ve saadetimi ciddiye alıyordum.
  Bir vals çalmağa başladı. Yavaşça kulağına eğildim:
  «Haydi...» dedim. «Fakat ben pek iyi bilmem...»
  Sözümün ikinci kısmını duymamış gibi yaptı, yerin­den fırlıyarak:
  «Haydi!» dedi.
  Kalabalığın içinde dönmiye başladık. Bu, dansetmek falan değildi; dört tarafımızdan sıkıştıran vücutların key­fine tâbi olarak oradan oraya sürüklenmekten ibaretti. Fakat ikimiz de bundan şikâyetçi değildik. Maria gözlerini bana dikmişti. Bu siyah ve dalgın gözlerde arasıra anlıyamadığım bir şey parlıyor ve beni şaşırtıyordu. Göğsünden, hafif fakat harikulâde güzel bir ten kokusu yayılıyordu.