Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/115

Bu sayfa doğrulanmış
115
Kürk Mantolu Madonna

fif hafif sallanıyor ve başparmağı havada daireler çizer gibi kımıldıyordu. Nasıl doğduğunu anlamadığım bir arzu ile bu eli yakaladım ve avcunun içini öptüm. Derhal yu­muşak, fakat kati bir hareketle kolunu çekti. Bunun üze­rinde hiç bir şey konuşmadık ve gezintimize devam ettik. Fakat o andaki ciddiliği, bir daha bu şekildeki hislerime kapılmakdan beni menedecek kadar açık ve kuvvetli idi. Bazan aramızda aşk meselelerinden bahsettiğimiz olurdu. Onun bu mevzuu nekadar lâkayt, nekadar kendinden uzak bir şeymiş gibi incelediğini gördükçe içimde garip bir ezilme duyardım. Evet, her şeye razı olmuş, onun bütün şartlarını kabul etmiştim. Fakat buna rağmen, bazan sözü maharetle kendimize nakleder, dostluğumuzu tah­lile kalkardım. Benim fikrimce aşk diye ayrı, mücerret bir mefhum yoktu. İnsanlar arasında çeşit çeşit ken­dini gösteren bütün sevgiler, sempatiler bir nevi aşktı. Yalnız yerine göre isim ve şekil değiştiriyorlardı. Kadın­la erkek arasındaki sevgiye hakikî ismini vermemek bir nevi kendimizi aldatmaktan başka bir şey değildi.
  O zaman Maria şehadet parmağını sallıyarak gülü­yor:
  «Hayır dostum, hayır!» diyordu. «Aşk hiç de sizin söylediğiniz basit sempati veya bazan derin olabilen sev­gi değildir. O büsbütün başka, bizim tahlil edemediği­miz öyle bir histir ki, nereden geldiğini bilmediğimiz gi­bi, günün birinde nereye kaçıp gittiğini de bilmeyiz. Hal­buki arkadaşlık devamlıdır ve anlaşmıya bağlıdır. Nasıl başladığını gösterebilir ve bozulursa bunun sebeplerini tahlil edebiliriz. Aşka girmiyen şey ise tahlildir. Sonra düşünün, dünyada hepimizin hoşlandığımız birçok kimse­ler, meselâ benim hakikaten sevdiğim birçok dostlarım vardır. (Muhterem Beyefendinin bunların en başında geldiğini söyliyebilirim.) Şimdi ben bütün bu insanlara âşık mıyım ?»
  Ben fikrimde ısrar ederek: