Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/112

Bu sayfa doğrulanmış
112
Kürk Mantolu Madonna

vaş yavaş elimi okşuyor, sözlerim şikâyet eden bir edâ alınca şefkatle gülümsüyordu.
  Bir aralık, meçhul bir kuvvet tarafından dürtülmüş gibi sözümü kestim ve saatime baktım. On bire geliyor­du. Etrafımızdaki masalarda kimseler kalmamıştı. Yerimden fırlıyarak:
  «Fakat işinize geç kalacaksınız!» diye bağırdım.
  Kendini toplamıya çalıştı. Ellerimi daha çok sıktı, ace­le etmeden doğrularak:
  «Hakkınız var!» dedi. Beresini başına yerleştirirken ilâve etti:
  «Ne güzel konuşuyorduk!»
  Onu Atlantik barının önüne kadar getirdim. Yolda hemen hemen hiç konuşmadık. İkimiz de, bu akşamın intihalarım içimize yerleştirmek ister gibi dalgın ve dolu idik. Yolun sonlarına doğru vücudümun ürperdiğini his­settim.
  «Benim yüzümden eve gidip kürkünüzü giyemediniz, üşüyeceksiniz!» dedim.
  «Sizin yüzünüzden mi?.. Doğru.. Sizin yüzünüzden... Fakat kabahat bende... Ehemmiyeti yok... Çabuk yürüyelim!»
  «Sizi tekrar eve götürmek için bekliyeyim mi?»
  «Hayır, hayır... Asla... Yarın buluşuruz!»
  «Siz bilirsiniz!»
  Belki üşümemek için, bana daha çok sokuldu. Elek­triklerin aydınlattığı kapının önüne yaklaşınca durdu, kolumdan çıkarak elini uzattı. Fevkalâde ciddî bir şey dü­şünüyor gibiydi. Beni çekerek duvarın kenarına sürükle­di. Nihayet, yüzüme doğru eğildi, gözlerini kaldırıma dikti ve fısıltı gibi bir sesle, fakat çabuk çabuk:
  «Demek beni kıskanmıyorsunuz ha?» dedi. «Beni sa­hiden bu kadar çok mu seviyorsun?» birdenbire gözleri­ni kaldırdı ve merakla yüzüme bakmıya başladı. Bu an­da neler duyduğumu ona söyliyecek bir kelime bulamadı­-