Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/108

Bu sayfa doğrulanmış
108
KÜRK MANTOLU MADONNA


  «Siz zannettiğim kadar çocuk değilsiniz!» dedi. Göz­leri, kararsız ve ürkek, üzerimde dolaşıyordu. Biraz büyük­çe olan alt dudağını daha çok dışarı çıkarmış, böylece, ağ­lamak üzere bulunan küçük bir kız halini almıştı. Gözleri bunun akisne olarak, düşünceli ve araştırıcı idi. Kısa bir zaman içinde yüzünün nekadar çok ifade değiştirdiğine hayret ediyordum.
  «Bana hayatınıza, memleketinize, zeytin ağaçlarına da­ir birçok şeyler anlatabilirsiniz!» diye söze başladı. «Ben size çocukluğumu ve babama ait hatırlıyabildiğim bazı şeyleri söylerim. Her halde konuşacak söz bulmakta sı­kıntı çekmeyiz... Fakat burada nekadar çok gürültü olu­yor. Galiba salon boş da onun için... Zavallılar çalgıları­nın gürültüsü ile hiç olmazsa patronu neşelendirmek isti­yorlar... Ah, siz böyle yerlerin patronlarının ne demek olduğunu bir bilseniz!»
  «Çok mu kabadırlar?»
  «Hem nasıl! İşte erkekleri yakından tanımak için bu da bir vesiledir. Meselâ bizim Atlantik’in sahibi gayet na­zik bir adamdır. Yalnız müşterilere karşı değil, kendi­siyle alış verişi olmıyan her kadına karşı... Muhakkak ki, onun kabaresinde çalışmasam, bana bir baron kadar ince kur yapar ve beni kibarlığına hayran ederdi. Fakat kendisinden para alan insanlara karşı birdenbire değişiyor ve buna galiba «Meslek ahlâkı» diyor. «Kazanç ahlâkı» dese daha doğru olacak. Çünkü insafsızlığa ve bazan ter­biyesizliğe kadar varan kabalığı, müessesenin ciddiyetini korumak arzusundan ziyade, aldatılmak korkusundan ile­ri geliyor. İhtimal ki iyi bir aile babası veya dürüst bir vatandaş olan bu adamın nasıl bizden sadece sesimizi, gülüşümüzü, vücudumuzu değil, insanlığımızı da satmamı­zı istediğini görseniz irkilirsiniz...»
  Uzak bir tedai ile, sözünü kestim:
  «Babanız neci idi?» dedim.
  «Söylememiş miydim? Avukattı. Neden sordunuz?