Sayfa:III. Türk Dil Kurultayı 1936.pdf/36

Bu sayfa istinsah edilmedi

Dili Lügari», Zolornitski'nin ve Paasonen'in «Çuvaş lügatlerip, Verbits- ki'nin «Altay - Aladağ lehçeler lügati» gibi eserlerde İndo - Öropeen ve- ya Hamito - Semitik sandığımız yüzlerce kelimenin köklerine raslıyorduk. Yakutçada «srlry» kelimesini görüp ve «soleilş i hatırlamamak, Yakut çada <cahil, bilmez» anlamına «choul» bulup ta «cahil» ve «cehul» keli- melerini düşünmemek kabil midir?

Amerikada Meksika kıtasının cenubunda yaşıyan Mayaların dillerinde yüzlerce Türk kelimesinin bulunduğunu gördükten, Ma- kedonya'da Gevgili'nin garbinde Maya dağını hatrladıktan, Ameri- ka'nın ilk Avtupalı istülâsına uğradığı devirlerde Peru'da «Güneş» e tapan ve Avrupalılara karşı koyarak bu uğurda can veren yerli hü- kümdarım adı «Atahualpa» yani «Ata Alp» olduğunu yine Avrupalıların tarihlerinde okuduktan, bu kıtaya «Amerika» isminin Amerigo Ves- puçi'nin adma göre verildiği iddiasına karşı daha bundan önce Nikaragua yerlilerinin «Amerikap adını kullandıklarını yine Avru- palı coğrafya ve tarih uzmanlarının kitaplarında bulduktan, Yakut Lügatinde «Emerik» kelimesine de hâlâ yaşıyan biz söz olarak rasgeldik- ten sonra, Türklüğün, Türk kültürünün, 'Türk dilinin bürün yeryüzüne yayılmış izleri önünde, yepyeni ve çok büyük bir hakikat güneşinin doğduğunu hissetmemek elden gelir mi?

İşte bu noktalardan hareket eden Türk dilciliği, dilin ve dillerin orijini üzerine bugüne kadar yapılmış tecrübelerin ve ileri sürülmüş teorilerin verimlerini de göz önüne alarak, yeni Türk dil tezini kur- mağa muvaffak olmuştur.

Yeni Türk dil tezi, yeryüzünde kültür taşıyan bütün dillerde bu kültürü dünyaya yaymış olan, eski dedelerimiz Türklerin dilini bul- makçadır. Bunun teticesi olarak, yalnız Ural - Altay dil familyasının içindeki diller değil, İndo - Öropeen ve Hamito - Semitik denilen dil grupları dahi ana Türk dilinin birer lehçesi hükmüne geçiyor.

Biz, dil dünyasında bu yeni güneşin ilk ışıklariyle aydınlanmak bahtiyarlığına etmiş olduğumuz için çok tmesuduz. Önümüzdeki yıl- larda yapacağımız çalışmalarla hu yüksek ilim hakikatini bütün dün- yaya, inkâr kabul etmez bir sutette, ispat için bütün matetiyelleri top- Tamaktan geri durmıyacağız.

Bu yoldaki çalışmalar için, Kültür Bakanlığının yüce gayretiyle yeni bir eleman daha kutulmuştur ki, o da, Ankara Üniversitesinin Tarih, Dil, Coğrafya Fakültesidir. Fakültedeki yerli ve yabancı değerli çalışma arkadaşlarımızın verimlerinden de faydalanarak önümüzdeki yıllar içinde daha sıkı ve daha geniş yolda ileri yürüyeceğiz. Öyle

11

levent Şahverdi Arşivi