Sayfa:Günümüz Toplumunda Mitler Anadolu Halk Efsaneleri Üzerine Genel Bir Değerlendirme.pdf/7

Bu sayfa doğrulanmış
folklor / edebiyat

bilgilere ulaşılması ve buna bağlı olarak gelişen kitle iletişim araçları yoluyla toplumlara kabul ettirilen mit imgeleri ve ona bağlı davranışları mitlerin, günümüz koşullarına uyarlanma biçimi olarak görebiliriz. Bu anlayış içinde mitler, filmler ya da reklamlar aracılığıyla tekrar tekrar gündeme gelebilmekte ve kitleleri etkileyebilme aracı olarak kullanılabilmektedir.

II. Mitler, Efsane ya da Destan mıdır?

Mitlerin sözlü kültürün bir ürünü olması; aynı zamanda dinsel içeriğiyle olan-kutsallıkla- bağıntısı, oluşumu hakkında genel bir fikir verebilir. Mitler, daha çok edebi eser olarak destan, efsane ya da masaldaki anlatımlarla karşılaştırılır. Ancak en çok karşılaştırılan türler destanlar ve efsanelerdir. Masal ile mit arasında ise pek çok farklı nokta bulunabilir. Örneğin, masalların kahramanları sıradan karakterlerdir ve belirli bir isimleri yoktur; konuları basittir ve doğaüstü olaylara çok az yer verir; fantezi yoktur; alegorik değildir; doğaüstü unsurlar ya hiç yoktur ya da olay kurgusunda ikincil konumdadır ve geçmişle ilişkili olmakla birlikte tarihsel bir zamanı bulunur. Tüm bu öğeler mitlerde karşıt yöndedir. Destan ve mit arasında ise yirminci yüzyılın ilk yıllarına kadar bir özdeşleşme söz konusudur. Ancak süreç içinde bu denklik filoloji araştırmalarıyla bozulur. Pek çok destanda tarihsel ve mantıksal bağlamda mitos parçaları ve mitosa ait ritüeller yer alır. Ancak destanın kendine özgü yapısıyla mitlerden sonra geldiği, kahramanlarının gerçek olduğu, insana dair temel konuları işlediği, toplumun hiyerarşik düzenini çözme özelliği olduğu, buna karşın mitlerin, büyüsel ve gizemsel bir yapısının varlığı ve dinsel unsurlarının konu edilmesi gibi özellikleri diğer edebi ürünlerden asıl ayırt edici özelliğini oluşturur (Etöz, 2011: 165-166).

Aslında mitler, bir şekilde destanların kökenini oluşturmakta ve ortak özellik göstermektedir. Destanların içinde birçok mitolojik öğeyi görmek mümkündür. Çünkü her ikisi de kaynağını halkın kültüründen alan, belli bir süreç sonucunda oluşan edebi sözlü eserlerdir. Mitler daha çok kadim toplumlarla karakterize edilirken, destanlar ise günümüz toplum anlayışını yansıtan özellikler taşır. Her ikisinin de konusunu tarihsel olaylar, dinsel inanışlar ve olağanüstü öğeler oluşturur. Örneğin bilinen en eski mit olarak, Yunan mitolojisinin temelini oluşturan Homeros'un İlyada ve Odesa söylencelerinin destan olarak nitelendirilmesi ve bu destanların günümüze kadar gelebilmesi, mitsel ve destani özelliklerin bir arada olmasından kaynaklanır. Süreç içinde Eliade (2001:9) mitler, olması gereken dinsel ve metafizik alanın dışına kaymaya başlamıştır. Bu yönüyle mitler bir taraftan dinden arındırılırken, diğer taraftan kahramanlık ve masalsı öğelerle içeriği doldurulmuştur.

Destanlar, eski çağ toplumlarında bir halkın hayatını doğrudan etkileyen savaş, göç ve doğal afetler gibi tarihsel ya da toplumsal olaylar nedeniyle büyük bir iz bırakmış olan; yenilgiler, üzüntüler, mücadeleler, zaferler ve kahramanlıklar gibi duygularla işlenmiş tarihsel olayların anlatıldığı, duygu yoğunluğu yüksek olan öykülerdir (Yardımcı, 2008: 57). Bu manada destanlar, toplumların geçmişine ait bilgileri ortaya koyan (se- vinçlerini, üzüntülerini, tarihini, gelenek ve göreneklerini, inanışlarını...) onları detaylandıran, kısaca bir toplumun milli varlığını derinden etkileyen olayların mistik anlayışla ya da abartma ile anlatan ve bir o kadar da onu anlamlandıran anlatılardır.

61