Sayfa:Günümüz Toplumunda Mitler Anadolu Halk Efsaneleri Üzerine Genel Bir Değerlendirme.pdf/20

Bu sayfa doğrulanmış
folklor / edebiyat


yunca aktarılmasına ve dini inanışın kuvvetlenmesine yardımcı olur. Bu tür efsaneler Anadolu'nun pek çok farklı ilinde birbirine benzer motiflerle anlatılır. Örneğin alkarası inanışı; sadece Anadolu halk anlatılarında yer almamakta Orta Asya'yı da içine alan geniş bir coğrafyada görülmektedir. Özellikle bu inanışlara, Türklerin İslamiyet'i seçmeden önceki dini inanış biçimlerinden biri olan Şamanizm inancında da görmek mümkündür. Bu anlatının geniş bir coğrafya içinde temsil edilmesi toplumlar arasında ortak bir kültür bağına işaret eder.


Tarihi Efsaneler

Bu türden efsanelerde, daha ziyade topluma mal olan kahramanlık olayları ve kahramanların cesurluğu, akıllılığı ve bilge yönetimi konusu işlenir. Olağanüstü özelliklerle donatılan bu kahramanlar, aynı zamanda kutsallığın birer simgesi durumundadır. Topluluk içi anlam ve değerleri pekiştirerek kuvvetlendirirler. Özellikle savaşı konu alan efsaneler, toplumların geçmişini hatırlatarak ortak bir kimlik ve geçmiş yaratmaktırlar. Örneğin bir efsanenin, olağanüstü motiflerle işlenerek savaşın yapıldığı yerin anıtlarla yaşatılması, resmedilmesi, öğretilmesi ve bu şekliyle simgeleştirilerek kültürel bellekte var edilmesi ulusal kimlik inşasında önemli bir işlevi yerine getirir. Bu anlatılar Seyidoğlu'nun topluma yön verme, oluştukları yere anlam kazandırarak simgeleştirmesi, Bascon'un eğitme ve kültürel devamlılığı sağlama işleviyle yakından ilişkili olmakta; ayrıca psikolojik ve dinsel işlevleri de açıklamaktadır. Aynı zamanda tarihi efsaneler, yerleşim yerleri, belirli yerler veya yapılarla (köprü, cami, kale...) ilgili olabilmektedir.

Çanakkale Savaşı'nda Kaybolan İngiliz Alayı: Çanakkale savaşında, 2760 tam teçhizatlı askerden, ağır makineli tüfeklerden ve 20 adet tanktan oluşan İngiliz Norfolk kraliyet alayı 12 Ağustos 1915 sabahı taarruza başladı. Türk askerleri ise hastalıktan, susuzluktan ve yorgunluktan dolayı oldukça bitkin haldeydi... Sıcak bir yaz günü olduğu için hava bulutsuz ve güneşliydi. Tepeye vardıklarında ise aşağıya doğru süzülen dev bir bulut, Norfolk kraliyet alayını içindeki askerleri ve ağır silahlarıyla birlikte yukarı çekti... Bu olaydan sonra tüm aramalara rağmen Norfolk kraliyet alayına ait hiçbir asker ya da malzeme bulunamadı. Çanakkale savaşından sonra olayın tanığı olan Yeni Zelandalı, İngiliz ve Türk askerleri alayın bir sis bulutu tarafından yutulduğunu imzalarıyla birlikte bizzat teyit etmişlerdir. https://sizinti.com.tr/arsiv/sayi/135.html).

Kıbrıs Savaşı: Kıbrıs Savaşında Beşparmak dağlarında... Türk askerleri, düşman askerlerini kuşatır... On kişi kadar yakalanarak teslim alınır. Yakalanan askerlere mücahit: “siz yüz kişiden fazlaydınız biz on kişiydik neden kaçtınız” diye sorar. Bunun üzerine Rum askerleri: “biz sizden kaçmadık sizin başınızda uzun boylu, sarıklı ve cübbeli birileri bizim mermilerimizi tutup gerisin geri atıyordu... Kimdi onlar biz ondan korkup kaçtık” derler (Çobanoğlu, 1998:109).


Kore Savaşı: Kore savaşı sırasında Diyarbakır ili Ali Pınar mahallesinde oturan Seyit Baba adında ermiş birisi varmış. Her gece Kore Savaşına gitmek için ortadan kaybolur, sabaha karşı hiç kimseye görünmeden yatarmış. Yine o gecelerin birinde Seyit Baba yaralanmış ve ev halkından biri yarasını görmüş ve bunun nedenini sormuş. Önce hiçbir şey söylemeyen Seyit Baba ısrarlar sonunda gerçeği anlatmış. Seyit Baba, sırrı ortaya çıktığı için hemen oracıkta ölmüştür (Hekimoğlu,2007:353).

74