Sayfa:Günümüz Toplumunda Mitler Anadolu Halk Efsaneleri Üzerine Genel Bir Değerlendirme.pdf/15

Bu sayfa doğrulanmış
folklor / edebiyat

toplumların ortak değeri olabilmektedir. Dolayısıyla bir kültür öğesi olan halk anlatısının kime ya da hangi topluma ait olabileceği konusu tartışmaya açık olabilmektedir. Bu tür efsaneler mitolojik dönemin mirasını kullanırlar. Böylesi bir sonuç halk anlatılarının evrensel niteliğine, dolayısıyla toplumların köken mitlerine gönderme yapmaktadır. Bu anlatılardan bazı örneklere aşağıda değinilmiştir.

Şahmeran Efsanesi: Efsaneye göre Şahmeran, Tarsus'ta yaşayan yılan vücutlu bir kadındır. Kimsenin bilmediği bir yerde insanlardan uzak olarak yaşamıştır... Camsab adlı bir kişi günün birinde ormanda bir bahçe bulur ve... uzun yıllar bu bahçede çalışır. Yıllar sonra Camsab, Şahmeran'a: “ailesini çok özlediğini gitmek istediğini söyler”. Bunun üzerine Şahmeran, kendisini salıvereceğini; ancak yerini kimseye söylemeyeceğine dair söz vermesini ister... Ancak bir gün Camsab'ın yaşadığı ülkenin hükümdarı hastalanır. Vezir, hükümdarın hastalığının çaresinin Şahmeran'ın etini yemek olduğunu söyler... Camsab, canını kurtarmak için Şahmeran'ın bulunduğu bahçeyi gösterir... Camsab'ı gören Şahmeran: “Beni toprak çanakta kaynatıp ilk suyumu sana içirecekler sakın içme zehirlidir. İkinci suyumu iç gövdemi de hükümdara yedir“ der... Camsab, ilk suyu vezire içirip ikincisini kendisi içer. Etini de hükümdara yedirir. Vezir ölürken, hükümdar da kısa sürede iyileşerek Camsab'ı vezir yapar (http://tr.wikipedia.org/wiki).

Mitolojik kaynaklı efsanelerde, yaşamın devamlılığı için gerekli olan gizemli olan bilgilerin, teknik ve değerlerin mitolojik varlıklar tarafından insanlara nasıl öğretildiği konusu işlenmekte ve bu motifler zamanla toplumdaki inanış biçimlerini de içine alacak şekilde genişlemektedir. Şahmeran efsanesinin Anadolu'da birbirine benzer anlatılarına rastlamak mümkündür. Aynı zamanda bu efsanenin konusunu teşkil eden motiflerin bir benzerinin İran coğrafyasında anlatılması, Anadolu motiflerini taşıyan bu ürünlerin zaman içinde diğer coğrafyalara da taşındığını bizlere gösterir.

Kadim toplumların kültürel anlatılarını ve inanışlarını incelediğimizde birçok mitolojik kökenli varlığın izlerine ulaşırız. Yılan eski çağlardan beri korkulan, gücün, toprağın, gençliğin, saygınlığın kısacası kutsallığın bir simgesi olmuştur. Yılan, saltanatı ve gücü simgelemesi yanında, kötülüğün ve karanlığın da bir temsilcisi olarak cezalandırıcı bir anlayışı temsil etmiştir. Örneğin Eski Mısır, Sümer ve Hitit toplumlarında tanrı ya da tanrıça figürlerinin yılan olduğu tasvir edilmektedir. Keza Antik Yunan'da tıp tanrısının, Asklepios'un elinde iyileştirici gücün bir sembolü olarak tuttuğu sopanın yılan figürlü olması önemli bir ayrıntı olarak dikkat çekicidir (Eyüboğlu, 2007). Bu özelliğiyle efsanede konu edilen Şahmeran, hem amansız hastalıkları şifasıyla iyileştiren hem de kötüleri zehriyle öldüren bir figür olmaktadır. Aynı zamanda Şahmeran, sözünden dönen insana karşı hoşgörülü olmakta ve iyiliksever niteliğiyle örnek bir davranış sergileyerek model olmaktadır. Bu efsane, Seyidoğlu'nun topluma yön verme işleviyle, Bascon'un eğitme ve kültürel devamlılığı sağlama işleviyle ve yayılmacılık kuramıyla örtüştüğü görülmektedir.

Amazonlar: Amazonlar, mitolojide kadın savaşçılardan oluşan bir topluluğu simgeler. Tarihte yaşadıkları coğrafya olarak Karadeniz kıyısında yer alan Samsun-Terme Çayı (Thermedon) olarak belirtilir... Erkeklerle; sadece soylarının devamlılığı için ilişkiye girerler ve doğan çocuklardan erkek olanlar ya öldürülür ya da babalarına verilir... Çok iyi ok kullandıkları ve iyi ok kullanabilmek adına, sağ göğüslerini kestikleri ve bunun

69