Sayfa:Günümüz Toplumunda Mitler Anadolu Halk Efsaneleri Üzerine Genel Bir Değerlendirme.pdf/14

Bu sayfa doğrulanmış
folklor / edebiyat


dırma aracı olarak yığınların taş kesilmesi efsanenin temasını oluşturur. Dini inanışın pekişmesinde rol oynayan böylesi anlatılar insanların inanışlarını kuvvetlendirme amaçlı önemli bir öğreti olarak ileriki nesillere aktarılır.

Taş Olan Çoban: Ağrı dağı eteklerinde bir çoban, çok yükseğe çıkar. Aşağı inmek güçtür ve Allah'a yalvarır: “Ya Rabbim, beni bu felaketten kurtarırsan, yedi tane kurban vereceğim”. Çobanın duası kabul olur ve aşağıya iner. Felaketten kurtulan çoban kurban olarak yedi bit öldürür... Çok geçmeden hem kendisi hem de sürüsü Allah tarafından taş kesilir. Bugün, Ağrı dağı eteklerinde çobana ait olduğu söylenen bir taş yığını hâlâ durmaktadır (Sakaoğlu, 2003: 36-37).


Şahitlik Kayası: Afyon'a yakın köylerin birinde, bir arazi konusunda... olayı bilen altı kişinin ismi şahit olarak yazılır. Taraflardan biri, şahitlerin her birine mahkeme öncesi birer altın verir. Mahkeme günü altı kişi: “eğer yalan söylersek Allah bizi taşetsin” diye yemin eder. Bunlar, mahkemeden sonra köy yolunu tutarlar, şahitlik kayası adı verilen yere gelince altısı da taş kesilir (Sakaoğlu, 2003: 52-53).


Taş olan çoban efsanesinde, sözünden dönmenin hem ahlaki hem de dini açıdan yol açtığı olumsuz durum ortaya konmaktadır. Bu anlamda, efsanede konu edilen çobanın verdiği sözü tutmaması ve inanca saygısızlık göstermesinin bir bunun sonucu olarak cezalandırılması ve taşa dönüşmesi efsanenin ana motifini oluşturur. Benzer şekilde şahitlik kayası anlatısında da doğruluğun erdemliğine dikkat çekilmekte ve doğruluktan ayrılanların cezalandırılacağı mesajı verilmektedir. Anadolu halk anlatılarında toplumsal yaşama örnek teşkil edebilecek davranış ve hareketler bu türden efsanelerin temel konusunu oluşturabilmektedir. Kutsal olanı koruma ve saygı gösterme, inançlara değer verme, sevginin kutsallığı, geleneksel kurallara uymanın zorunluluğu, iyilik ve erdem gibi değerlerin, insan davranışı için örnek davranış olarak kabulü bir eğitim işlevi olarak görülebilir.


Mitolojik Kaynaklı Efsaneler

Anadolu toprakları, eski çağlardan bu yana çok sayıda uygarlıktan kalan kültürel bir mirasa sahiptir. Haliyle, bu kadar zengin bir kültürel birikime sahip olan bu coğrafyada, sayısız eser günümüze kadar ulaşmıştır. Bu eserlerden en önemlileri de sözlü edebi türün seçkin örneklerinden birini oluşturan mit kaynaklı efsanelerdir. Kolektif deneyimlerden doğan mitler süreç içinde muhteviyatındaki toplumsal değer ve duygu yoğunluğu ile birlikte efsanelere aktarılır. Bu şekliyle mitler, ortak kimlik duygusunun etkisiyle bir araya gelmekte ve topluluğun yazılı olmasa da en azından sözlü bir tarihini oluşturmaktadır. Tarihsel geçmişi arkaik döneme dayanan mitolojik kaynaklı edebi anlatılar, daha ziyade insanın ya da dünyanın yaratılışına yönelik merak uyandıran cevaplandırılması gereken; ancak saklı kaldığına inanılan düşünceleri sembolik bir anlayışla açıklamaya çalışır.

Edebi türler içerisinde mitolojik kaynaklı efsanelerin önemli bir yeri vardır. Bütün mitlerin ortak özellikleri o topluma ait olan ortak değerleri ve deneyimleri bir şekilde anlamlandırmasıdır. Sadece belli bir topluluğa ait olmaması, efsanede yer alan birçok motifin diğer kültürlerle ortak içerikleri paylaşması bu tür efsanelerin anlam ve önemini daha da artırmaktadır. Difizyonizm (yayılmacılık) kuramına göre bir kültür öğesi, toplumlar arasında göç, keşif, icat... vb. nedenlerle diğer kültürlere yayılabilmekte ve

68