Sayfa:Erken Soğuk Savaş Ankara'sında Sinema Kültürü.pdf/9

Bu sayfa doğrulanmış

S. Gökatalay, Erken Soğuk Savaş Ankara’sında Sinema Kültürü


her adımı yakından takip etmektedir. Özellikle 1950’de Petter Lindström ile olan evliliğini sonlandıran Bergman, aynı yıl içerisinde ünlü İtalyan yönetmen Roberto Rossellini ile evlendiğinde Türk basını hemen hemen her gün Bergman’ın özel yaşamına ilişkin detayları okuyucularına vermektedir. Tüm bu haberler ise Amerikan yaşam tarzının ve Hollywood tarzı tüketim alışkanlıklarının, Türk halkına daha çok sevdirilmek istenmesiyle yakından ilgilidir.


Ankara Sinema Salonları

Erken Cumhuriyet dönemi Ankara’sında sinemaların hemen hemen tamamı Ulus’ta açılmıştır (Duman, 2012, ss. 64-65). Yine de, Cumhuriyetin başkenti olmasına rağmen, Ankara’da sinema kültürü, İstanbul sinema kültürü kadar gelişmiş değildir (Şenyapılı, 2004, s. 90). Örneğin, 1930’lu yıllarda kentin en büyük sineması olan Yeni Sinema’nın kapasitesi sekiz yüz kişilik olmasına karşın film izlemeye günlük ortalama iki yüz kişi gelmektedir (Malik, 1933, s. 15). Bu durum savaş sonrasında da çok değişmemiştir. Örneğin, 1953 gibi geç bir tarihte bile, Ankara’da toplam 8.809 kişilik on adet sinema salonu vardır (Şenyapılı, 2004, s. 238). Tablo III’te görüleceği üzere, sinema salonu sayısı ve yıllık sinema seyircisi açısından Ankara, İstanbul’un çok gerisindedir. Her ne kadar Ankara’daki yıllık sinema seyirci sayısına ulaşılamamışsa da, kaba bir hesapla Ankara ve İstanbul karşılaştırılması yapılabilir. Örneğin, 1953 yılında Ankara’daki sinema salonlarının tümü yıl boyunca dolmuş olsa bile Ankara’da yıllık sinema seyirci sayısı en fazla 3.215.285 olacaktır. Aşağıda detaylandırılacağı üzere sinema salonları film gösterimleri dışında da pek çok sosyal etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca, kış aylarında gerek soğuk gerek salgın hastalıklar yüzünden Ankara’daki sinema ve tiyatro salonlarının doluluk oranları büyük ölçüde düşmektedir (Ay, 1949, s. 2). İki şehir arasındaki nüfus farkı göz önüne alındığında bile, Ankara’nın sinema tüketim alışkanlıkları açısından ne kadar geride olduğu anlaşılabilir. Bir diğer deyişle, 1945 sonrası bütün olumlu gelişmelere karşın Ankara sinema seyircisinin seçenekleri, İstanbullulara oranla oldukça kısıtlıdır.

Ankara, sinema salonları açısından İstanbul’un gölgesinde kalmış olsa bile, savaş sonrası yıllar, Ankara sinema kültüründe köklü değişimlere tanıklık etmiştir. Öyle ki dönem içerisinde sayılarının ciddi biçimde artmasına rağmen bu salonlar, Ankaralıların sinema filmlerine olan talebini karşılayamamışlardır. Bazı günler, özellikle suare seansları öncesinde, sinema kapıları ve gişeleri önünde “büyük izdihamlar” yaşanmaktadır (Yavuztürk, 2013, ss. 83-84).

Bu dönemde çıkmaya başlayan sinema dergileri ve sinema ile ilgili diğer yayınlar, Ankaralının sinema sevgisini kanıtlayan başka göstergelerdir. 100 Kuruşa satılan “yıldız yıllıkları” bunlara bir örnektir. Bu yıllıklarda hem Hollywood yıldızlarının fotoğrafları hem de Hollywood ile ilgili en son haberleri içeren yazılar bulunmaktadır (Şekil 3). Benzer biçimde, Ankara merkezli olarak çıkan Hollywood Dünyası dergisi okuyucularıyla Hollywood


Şekil 2. Elaine Shepard’ın Ankara gezisinden bir görüntü.
Kaynak: Elaine Shepard Ankara’yı geziyor, 1949, s. 1.

Tablo III. İstanbul Sinema Salonlarına İlişkin İstatistiki Veriler (1945-1955)

Yıl Sinema Salonu Sayısı Yıllık Sinema Seyircisi
1945 43 10.251.000
1946 46 9.339.000
1947 51 9.093.000
1948 61 10.292.000
1949 70 13.079.000
1950 92 11.822.000
1951 93 12.268.000
1952 109 14.315.000
1953 111 15.372.000
1954 120 20.615.000
1955 135 21.350.000

Kaynak: Tamusta, 2010, s. 28 (ilk beş satır için); Bozis, 1969, s. 4 (son altı satır için).

Ankara Araştırmaları Dergisi 2019, 7(1), 147-174
155