Sayfa:Erken Soğuk Savaş Ankara'sında Sinema Kültürü.pdf/16

Bu sayfa doğrulanmış

S. Gökatalay, Erken Soğuk Savaş Ankara’sında Sinema Kültürü


yabancı filmlerin gösterildiği açık hava sinemaları Altındağ gibi yoksul bölgelerde halkın sinema ihtiyacını karşılamaktadır (Yüksel Sinemasında, 1949, s. 6; Çiçek Sinemasında, 1949, s. 5). Bununla birlikte her semtte açık hava sinemaları bulunmamaktadır. Yine de yaz aylarında faaliyet gösterdikleri için Ankaralılar başka semtlerdeki yazlık sinemalara kolayca gidebilmektedirler. Örneğin, bu dönemin geniş sükse yapan filmlerinden Avare filmi Ankara Kalesi civarındaki açık hava sinemasında gösterime girdiğinde, Ankara halkı akın akın bu sinemaya gitmiştir. Bu Ankaralılardan birisi olan İnci Gürbüzatik (Kişisel İletişim, 28 Mart 2018) açık hava sineması deneyimini şöyle paylaşmaktadır: “Bambaşka bir dünyaydı. Geceydi ve açık havaydı. Etraftaki evlerin balkonları pencereleri tıklım tıklım insan doluydu. Bedavacılardı onlar. Açık hava sinemalarında yeni filmler değil de daha çok sezonda oynamış tekrar gösterilen filmler olurdu. Daha basit sıradan filmler”. Ertan Göksu’nun (Kişisel İletişim, 17 Şubat 2018) yazlık sinemalar üzerine olan gözlem ve deneyimleri de oldukça benzerdir:

Yazlık sinemalar başlı başına bir kültürdü. Haftada en az bir kez giderdik yazlık sinemalara. Genelde ailece giderdik. En çok da Türk filmleri izlerdik. Yazlık sinemalara genelde avam, halk kesimi giderdi. Sinemaya girmeden önce, bitişikte satılan çerezciden ayçekirdeği alır filmi izlerken büyük bir keyifle yerdik. Kabukları yere atardık. Yazlık sinemalarda ailelerin yeri ayrı, bekârların yeri ayrıydı. Sandalyelere oturulurdu. Sandalyeler tahtadandı ve çalınmasın ve başka yerlere taşınmasın diye tel ve çıtalarla birbirine bağlıydı.

Yazlık sinemaların izleyici kitlesinin, biraz daha düşük gelirli insanlardan oluşması ve gösterilen filmlerin kalitesinin bir nebze daha düşük olması, Ankara sinema dünyasındaki sınıfsal ayrışmanın başka bir göstergesidir. Yazlık sinemalar, alt sınıflara film izleme imkânı sunmasına rağmen, Ankara’nın iklimi yazlık sinemaların çalışmasını olumsuz etkilemektedir. Bu dönemde Bahçelievler’de ailesi ile yaşayan Yavuz İşçen (Kişisel iletişim, 22 Eylül 2018), Ankara’daki yazlık sinemaların ancak iki ay kadar açık kalabildiğini aktarmaktadır. Bununla birlikte özellikle kışlık sinemaya gitmeye imkânı olmayan kişiler, kış boyunca izleyemedikleri filmlerin bir kısmını yazlık sinemalarda görebilmektedirler.

Açık ve kapalı sinemaların yanı sıra, halkın ücretsiz film izleyebileceği başka yerler de vardır. Hem şehir merkezinde, hem de ilçelerde faaliyet gösteren Halkevleri, vatandaşların parasız biçimde gidebileceği bu tarz yerlerin başında gelmektedir. CHP yönetimi için Halkevleri’nde gösterilen filmler çok mühim bir yere sahiptir. Öyle ki, 20 Nisan 1933’te kabul edilmiş bir kanunla Halkevleri’nde kullanılacak olan sinema makineleri muamele vergisi ile gümrük ve oktruva vergilerinden muaf tutulmuştur (2154, T.C. Resmî Gazete). Halkevleri’nin kurulduğu 1932 yılından itibaren, CHP merkez yönetimi bir yandan Halkevlerinde gösterilen sinema filmlerini daha da yaygınlaştırmak isterken bir yandan da sürekli olarak ülkenin dört bir yanındaki Halkevleri şubelerine ücretsiz filmler göndermektedir (Yeşilkaya, 2003, s. 94).

CHP yönetiminin, bu konudaki çabalarının, en azından Ankara özelinde başarılı olduğu söylenebilir. Örneğin, 1936 yazında Ankara Halkevi’nin açık hava gösterimlerini toplam 156 bin kişi izlemiştir. Seyirciler, bu gösterimler sırasında hemen hemen her türlü filmi izleyebilmektedirler (Baydemir, 2005, s. 136). Bununla birlikte Halkevlerinde gösterilen filmlerin çoğu eğlence amaçlı filmlerden ziyade eğitim amacı güden yapımlardır (Berktaş, 2010, s. 7). Bu filmler ise ulusal ve uluslararası gelişmelere göre çeşitlilik göstermektedir. Örneğin, Türkiye’nin Batı Bloku’na yaklaştığı yıllarda ABD ya da İngiltere kökenli kültür filmleri Halkevlerinde daha fazla yer almaya başlamıştır. Bu kültür filmleri ücretsiz olarak izlenebilmektedir. İngiliz Kültür Heyeti tarafından 8 Ocak 1947’de Ankara Halkevi’nde gösterilen beş adet kültürel film söz konusu etkileşimi göstermektedir.[1]

Halkevleri’nde bu tarz ‘ciddi’ kültürel filmlerin gösterilmesi bu filmlerin ilgi çekmediği anlamına gelmemektedir. Tam aksine, bu filmlere yurt çapında yoğun bir ilgi vardır. Örneğin, 24 Ocak 1949’da Maraş Halkevi, CHP yönetimine gönderdiği bir dilekçede Ankara ve diğer Halkevleri sinemalarında gösterilmekte olan kültür filmlerinden Maraş Halkevi’ne de gönderilmesi için müracaat etmiştir. Bu talebi gayet makul bulan CHP yönetimi ise, 1 Haziran 1949’da, Maraş’a bir adet film göndermiştir (CHP, 490.1.0.0.1209.13.3, BCA). 1954 Haziran’ında Maraş ve çevresini ziyaret eden Salâh Birsel, seyahati sırasında yazdığı günlüğünde, sinema olan mahalle ve

162
Ankara Araştırmaları Dergisi 2019, 7(1), 147-174
 
  1. Bu filmler şunlardır: Londra Türk Halkevi, 1942’de Londra, Ritmik Danslar ve Radyo ile Ders, Yaşamayı Öğrenmek (Halkevi’nde Sinema, 1947, s. 2).