Sayfa:Erken Soğuk Savaş Ankara'sında Sinema Kültürü.pdf/13

Bu sayfa doğrulanmış

S. Gökatalay, Erken Soğuk Savaş Ankara’sında Sinema Kültürü


salon seçimini önemli bir ölçüde etkilemektedir. Örneğin, mesleğe yeni başlamış bir ilköğretim müfettişi, Büyük Sinema’da normal koltuklarda film izleyebilmek için maaşının otuzda birini (1 TL) vermek zorundadır. Bu kişi evli ve çocuk sahibi ise, Büyük Sinema’da, üstelik balkonda ya da locada oturmadığı halde, ailesiyle birlikte film izleyebilmek için maaşının ciddi bir kısmını vermek zorundadır. Başka bir deyişle düşük dereceli memurlar için Yeni Sinema ya da Büyük Sinema gibi dönemin lüks sinema salonlarında film izlemek adeta bir hayalden ibarettir. Düşük ya da orta gelirli kişiler ancak girişin 20 kuruş olduğu orta düzey sinema salonlarına gidebilmektedirler. Yüksek gelir düzeyine sahip olan memurlar içinse sinema pek de lüks bir ihtiyaç olmamaktadır. Örneğin, 1950 yılında mesleğe yeni başlayan bir radyo ses sanatçısı, Büyük Sinema’da dört kişilik localardan birisini tutsa bile maaşının ancak ellide birisini (5 TL) vermektedir.

Bu çalışmanın içeriğinde ele alınacağından bahsedilen, erken Soğuk Savaş Ankara’sında sinema kültürünün çeşitliliğinden kasıt da aslında tam olarak budur. Bazı Marksist yazarlar, toplumsal analizlerinde sınıfları birbirlerinden keskin biçimde ayrılmış yapılar olarak ele almaktadırlar. Bu yazarlara göre toplum, yalnızca burjuva ve proleterya diye iki sınıfa ayrılmaktadır. Dönemin Ankara’sını ele alan çalışmalarda da benzer bir analiz söz konusudur. Sanki yoksul ve zengin gibi yalnızca iki adet Ankara varmış gibi düşünülmektedir. Oysaki, bu dönemin Ankara’sında sınıfsal farklılıklar gittikçe artmakta ve pek çok ara sınıfsal katman ortaya çıkmaktadır. Zaten, Marx’ın (2013) da çok açık biçimde belirttiği gibi emekçi kitleler arasında çıkarları, istekleri ve sınıfsal bilinçleri birbirinden ayrışan pek çok alt-sınıflar vardır. Sinema kültürü üzerinden yapılan bu değerlendirme 1945 sonrası Ankara için de benzer bir sonuç ortaya koymaktadır. Üstelik, böyle bir ayrım, yalnızca ikincil kaynaklar ya da sözlü tarih çalışmaları sonucunda ortaya atılan bir iddia değildir. Dönemin resmî yayınlarında da benzeri bir sınıflandırma mevcuttur. Tablo VI’da görülebileceği gibi Ankara Belediyeler Dergisi de, dönemin Ankara sinema salonları için, Tablo IV’e oldukça benzer bir sınıflandırma yapmıştır.

Tablo IV’te sıralanan sinema salonlarından birkaçını daha yakından incelemek 1940’lar ve 1950’ler Ankara’sında sinema kültürünün sosyo-ekonomik boyutu hakkında daha ayrıntılı bilgiler verecektir. İncelenen dönemin başında en lüks sinema salonu, 1928’de faaliyete geçen Ulus’taki Yeni Sinema’dır. Yeni Sinema’da gösterilen filmler, diğer sinemadaki filmlere göre daha kaliteli ve daha seçkin olmaktadırlar. Öyle ki Yeni Sinema’da film izleyebilmek, bu dönemin Ankaralıları için “bir seçkinlik işareti”dir (Karagözoğlu, 2004, s. 14; Gülgûn (Gönenç) Karal, kişisel İletişim, 27.1.2018). Yeni Sinema’nın mavi renkli koltukları kadifeden yapılmıştır (Öymen, 2012, s. 62). Seyircinin konforunun düşünüldüğü Yeni Sinema’da, prensip meselesi olarak dublajlı filmler ya da Türk filmleri gösterilmemektedir. Film seçimindeki bu politika ise Yeni Sinema’nın seyirci kitlesini daha da kısıtlamakta ve bu salona daha çok üst sınıf insanların gelmesine neden olmaktadır.

Yeni Sinema’yı tahtından edecek olan Büyük Sinema ise 1949 yılında Kızılay’da açılmıştır (Şekil 5A ve 5B). Büyük Sinema, pek çok açıdan, Ankara’nın savaş sonrası geçirdiği dönüşümü yansıtmaktadır. O zamana kadar kalburüstü sinemalar, Ulus’ta yer almaktayken, Büyük Sinema ile birlikte Kızılay ve çevresinde de seçkin sinemalar açılmaya başlanmıştır. Ayrıca, o zamana kadarki sinemaların çoğunluğu İş Bankası tarafından işletilip yarı-resmi bir yapıya sahip olurken, Büyük Sinema’nın açılması ile birlikte Ankara’da özel sinemacılık dönemi başlamıştır. Benzer biçimde, Yeni Sinema’nın seyirci kitlesi şehrin eski seçkinleri iken, Büyük Sinema savaş yıllarında ya da 1946’dan itibaren gerçekleşen ekonomik serbestlikten faydalanarak ortaya çıkan, yeni zenginlerin uğrak yeri olmuştur.

Tablo VI. Ankara Sinemalarının Sermayelerine Göre Sınıflandırılması Sınıflandırılması

Sınıfı Sinema Salonu
Lüks Sınıf Büyük Sinema
1. Sınıf Ankara Sineması, Cebeci Sineması, Park Sineması, Sus Sineması, Ulus Sineması, Yeni Sinema
2. Sınıf Bahçelievler Sineması, Nur Sineması, Sümer Sineması, Şehir Sineması
3. Sınıf Çiçek Sineması, Işık Sineması, Yıldız Sineması, Zafer Sineması

Kaynak: Ankara nüfusu, 1952, s. 46.

Ankara Araştırmaları Dergisi 2019, 7(1), 147-174
159