Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/90

Bu sayfa istinsah edilmiş

değerlendirilmiştir. Ayrıca 10. madde kapsamında ayrımcılık sebebi olarak sayılmayan cinsel kimlik söz konusu AYM kararında ayrımcılık sebebi olarak belirtilmiştir.

Eşitlik ilkesi, devletin yasama, yürütme ve yargı organları ile bu organların eylemlerini muhatap alır. Ayrıca eşitlik ilkesinin bir diğer muhatabı ise idare makamlarıdır. O halde örneğin; bir kanun belli bir dinden olan kişilerin ibadet özgürlüklerini istemeden olsa kısıtlayacak bazı hükümlere yani sonuç olarak ayrımcılığa neden oluyorsa, bu kanunun Anayasa'ya aykırılığı sebebiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptali istenebilecektir[1].

Anayasa'nın aile ve çocukların korunması ile haklarına yer veren 41. maddesi evlilik birliği içerisinde kadın ve erkeğin eşitliğini vurgulanmıştır. Ayrıca ana ve çocuklar özel olarak anayasal bağlamda korunmaya değer görülmüştür. Yine çocuğun yetişkinlerden farklı olması sebebiyle özel bir desteğe ve korumaya ihtiyaç duymaları bilinciyle pozitif olarak ayrımcılığın uygulanması gerektiği ifade edilmiştir. Aile birliğinin ve ayrıca özellikle kadın ve çocukların korunması devletin görevleri arasındadır[2]. Maddede kadın ve erkek eşitliği her ne kadar aile bazında ele alınmış gibi görünse de kanımızca madde metninde de yer aldığı üzere aile toplumun temeli olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle kadın ve erkeğin eşitliği yalnızca aile içinde değil tüm toplumda hakim olması gereken bir kuraldır.

Anayasa'nın eğitim-öğretim hak ve ödevini düzenleyen 42. maddenin 5. fıkrasında; “İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.” düzenlemesi ile cinsiyet eşitliği vurgulanmaktadır. Kanımızca kız ve erkek çocuklar ifadesi yerine tüm çocuklar ifadesi kullanılması yerinde olacaktır. Ancak somut gerçeklikte, kız çocukların erkek çocuklara oranla daha dezavantajlı olduklarının şifahen kabulü ile bu şekilde ayrıca belirtme lüzumu görüldüğünü düşünmekteyiz.

  Anayasa'da çalışma hakkı ve ödevine yer veren 49. maddeye göre, Devlet'in hem çalışanları hem de işsizleri koruması gerektiği ifade edilmiştir. Böylece Devlet'in,


  1. Gözler, K.; İdare Hukuku, C.2, Bursa, 2009, s. 226.
  2. T.C. Anayasası, m. 41: “1. Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. 2. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar. 3. Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. 4. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.”
78