Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/75

Bu sayfa istinsah edilmiş

kullanmasını veya bunlardan yararlanmasını sağlamak üzere belirli bir durumda ihtiyaç duyulan, ölçüsüz veya aşırı bir yük getirmeyen, gerekli ve uygun değişiklik ve düzenlemeleri ifade eder[1]." Belirttiğimiz üzere, makul düzenlemeden kastedilen makul uyumlaştırma kapsamında ele aldığımız tüm iyileştirme faaliyetleridir.

Sözleşme'nin 5. maddesinde ayrımcılık yasağı eşitlik ile birlikte ele alınmıştır. Ayrımcılığın yasaklanması ile varılmak istenen sonuç tüm bireylerin hak ve özgürlükten eşit olarak yaşayabilmelerini sağlamak, dezavantajlı durumdaki bireyler için fırsat eşitliği yaratmaktır[2]. Bu maddeye göre, makul uyumlaştırma yapmama ya da gerekli olduğu hallerde pozitif ayrımcılık hükümlerini uygulamama ayrımcılık yapmak olarak nitelendirilmiştir. Bunları uygulamak devletlerin yükümlülükleri arasında sıralanmıştır. “Taraf Devletler eşitliği sağlamak ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak üzere engellilere yönelik makul düzenlemelerin yapılması için gerekli tüm adımları atar.” Sözleşme'nin madde 5/3'ü bu yönde düzenlenmiştir. Çoğunlukla engellilere yönelik bir ayrımcılık şekli olan makul uyumlaştırma yapmama günlük yaşamda sıkça görülmektedir. Daha önce bu konu başlığı altında belirttiğimiz üzere; makul uyumlaştırmanın genelde bireyin talebinin ya da ihtiyacının bilindiği ancak bu yönde bir iyileştirmenin, mümkün olduğu halde yapılmadığı durumlarda söz konusu olduğunu ifade etmiştik. Makul düzenleme yapması beklenen kişi ya da kurumların, bu kişilerden haberdar olmaması halinde ayrımcılıktan söz edilemeyecektir.

  Sözleşme'de engelli kadın ve çocuklara yönelik ayrımcılık ayrıca hüküm altına alınmıştır. Bu bireylere uygulanan çok yönlü ayrımcılığın önüne geçilmesi veya ortadan kaldırılması için taraf devletlerin yükümlülükleri belirlenmiştir[3]. Kadın ve çocukların


  1. Engelli Haklarına İlişkin Sözleşme, tam metni: http://www.ttb.org.tr/mevzuat/index.php?option=com content&view=article&id=686:engeller-haklarina-k-slee&Itemid=36 (E.T.: 25/05/2019)
  2. Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme, Engelli Kadınlar, m. 5: “1. Taraf Devletler herkesin hukuk önünde ve karşısında eşit olduğunu ve ayrımcılığa uğramaksızın hukuk tarafından eşit korunma ve hukuktan eşit yararlanma hakkına sahip olduğunu kabul eder. 2. Taraf Devletler engelliliğe dayalı her türlü ayrımcılığı yasaklar ve engellilerin herhangi bir nedene dayalı ayrımcılığa karşı eşit ve etkin bir şekilde korunmasını güvence altına alır. 3. Taraf Devletler eşitliği sağlamak ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak üzere engellilere yönelik makul düzenlemelerin yapılması için gerekli tüm adımları atar. 4. Engellilerin fiili eşitliğini hızlandırmak veya sağlamak için gerekli özel tedbirler işbu Sözleşme amaçları doğrultusunda ayrımcılık olarak nitelendirilmez.”
  3. Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme, Engelli Kadınlar, m. 6: “1. Taraf Devletler engelli kadınlar ile kız çocuklarının çok yönlü ayrımcılığa maruz kalmakta olduğunu kabul eder ve bu bakımdan onların tüm insan hak ve temel özgürlüklerinden tam ve eşit koşullarda yararlanmalarını sağlamaya yönelik tedbirleri alır. 2. Taraf Devletler kadınların tam gelişimi, ilerlemesi ve güçlenmesini ve bu Sözleşme'de belirtilen insan hak ve temel özgürlüklerini kullanmalarını ve bunlardan yararlanmalarını sağlamak için gerekli tüm tedbirleri alır.” Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme, Engelli Çocuklar, m. 7: “1. Taraf Devletler, engelli çocukların diğer çocuklarla eşit bir şekilde tüm insan temel hak ve özgürlüklerinden tam olarak yararlanmasını sağlamak için gerekli tüm tedbirleri alır. 2. Engelli çocuklarla ilgili tüm eylemlerde çocuğun en çıkarının gözetilmesine öncelik verir. 3. Taraf Devletler engelli çocukların kendilerini etkileyen her konuda diğer çocuklarla eşit koşullar altında görüşlerini serbestçe ifade etme hakkına sahip olmalarını, yaşları ve olgunluk seviyelerine göre görüşlerine önem verilmesini ve onlara bu hakkın tanınması için engeline ve yaşına uygun destek sunulmasını sağlar.”
63