Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/21

Bu sayfa doğrulanmış

önyargının olumlu duygu ve düşüncelerden oluşabileceğini savunanların sayısı da yadsınamayacak kadar fazladır.

Toplum bilimlerine göre; “önyargı herhangi bir toplumun veya kültürün tekelinde olmayan ve doğuştan gelmeyip sonradan öğrenilen tutumlardır”[1]. Bu tanıma göre önyargının doğuştan gelmesi mümkün değildir. Önyargılar konusunda yapılan ilk ciddi çalışmalar 1920'li yıllarda görülmektedir. Bu yıllarda yapılan araştırmalar ve ortaya çıkan sonuçlar, 1920'li yılların toplumsal olayları ile paralellik göstermiştir. Buna göre önyargının bu dönemde daha çok ırk ve etnik gruplar üzerinde yoğunlaştığı sonuçlarına varılmıştır. 1940'lı yıllarda ise antisemitizm ve sömürgecilik toplumların en büyük sorunları arasında yer almaktadır. Bu nedenle bu dönemde önyargı ile ilgili ortaya çıkan çalışmalarda sömürgecilik, sömürgeci toplumlar ile bazı etnik gruplara karşı duyulan ayrımcı fikir ve hareketler daha yoğun olarak görülmektedir[2]. Buradan da anlaşılacağı üzere topluma, yaşanılan döneme göre toplumsal nitelikte yeni birtakım önyargılar doğabilmektedir. Sonradan geliştiği düşünülen önyargılar, doğal olarak içinde bulunulan çağın toplumsal sorunları ekseninde belirerek, dönemin popüleritesine uyum sağlayabilmektedir.

Önyargı ile ilgili kesin tanımlar yapılamamaktadır. Ancak genel olarak önyargıların bilinçsizce benimsendiği, çoğu zaman geçerliliği olmayan fikirler ve değiştirilmesi zor inançlar olduğu yönünde ortak bir kanaat bulunmaktadır. Kanımızca bu tanımlardan varılacak sonuç ise, önyargılı tutuma sahip olan kişinin herhangi bir durum, kişi veyahut şey ile karşı karşıya kaldığında öncesinde kendisinde var olan bilgiye bağlı kalarak; yeni bir fikir ve tutuma kapalı olacağı yorumu yapılabilmektedir.

  Önyargının zararsız bir düşünceden cezai yaptırıma tabi olacak bir eyleme dönüşmesi, tıpkı nefrette olduğu gibi yine bir takım sosyolojik faktörlerin etkisiyle meydana gelmektedir. Önyargının bir müeyyide olarak cezayı doğurması nefret ve önyargı saikiyle işlenen suçlarda kendini göstermektedir. Önyargı ve nefretin bu anlamda ortak yönleri bulunmaktadır. Ortak yönlerinin çok olmasına karşın her önyargı tek başına bir nefret suçuna vücut verebilecek nitelikte olmayabilir. Bir önyargının nefret suçuna dönüşmesi için her şeyden önce; “dil, din, cinsiyet, ırk, milliyet renk, etnik yapı” gibi


  1. Williams, R.M.; Modern Toplumsal Düşünce Sözlüğü, İstanbul, 2008, s. 554.
  2. Göregenli, M.; “Önyargı, Kalıp yargı ve Ayrımcılık”; Ayrımcılık, Çok Boyutlu Yaklaşımlar, İstanbul, 2012, s.26.
9