Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/122

Bu sayfa istinsah edilmiş

cinsiyet istihdamının zorunlu olduğu durumlar, pozitif ayrımcılığın gerekli olduğu yerlerde uygulanan farklı muameleler ayrımcılık yasağı kapsamında değerlendirilemez. Ayrımcılık yasağı teşkil etmeyecek haller ayrıca ve açıkça belirlenmiştir. Buna göre, bu kapsam dışında kalan tüm ayrımcı uygulamalar ayrımcılık teşkil edecektir. Kanun'un amacı ve kurumun hukuki mahiyeti ile ayrımcılıkla mücadele ve eşitliğin sağlanması açısından ülkemiz için iyi bir gelişmedir.

3.7. Türk Ceza Kanunu

3.7.1. Genel olarak

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 26 Eylül 2004 tarihinde kabul edilerek, 12 Ekim 2004 tarihli ve 25611 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir?” TCK” da ayrımcılık suçu 122. maddede nefret ve ayırımcılık suçu başlığı altında düzenlenmiştir. Ancak TCK kapsamında; nefret ve ayırımcılık suçu dışında, nefret ve ayrımcılık saikleri ile işlenmesi mümkün olan başka suçlar yer almaktadır. Bunun yanı sıra yine nefret ve ayrımcılık saiki barındıran ve toplumsal güç dengesizliklerinin ve farklılıklara karşı gelişen olumsuz önyargıların yarattığı kolaylıktan yararlanılarak işlenen birtakım suçlar da yer almaktadır. TCK'nın 3. maddesinde düzenlenen “Adalet ve Kanun Önünde Eşitlik İlkesi'"ni yaptığımız bu tasniften ayrık tutarak bazı suçları bu tasnife göre inceleme gereği duyuyoruz.

Öncelikle, kanun önünde eşitlik ilkesi, Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin genel bir ilke mahiyetindedir. Kanun'un hükmü, “1. Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. 2. Ceza Kanununun uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceleri, felsefi inanç, milli veya sosyal köken, doğum, ekonomik ve


amaca uygun ve orantılı olan farklı muamele. b) Sadece belli bir cinsiyetin istihdamını zorunlu kılan durumlar. c) İşe kabul ve istihdam sürecinde, hizmetin zorunlulukları nedeniyle yaş sınırlarının belirlenmesi ve uygulanması, gereklilik ve amaçla orantılı olması şartıyla yaşa dayalı farklı muamele. ç) Çocuk veya özel bir yerde tutulması gereken kişilere yönelik özel tedbirler ve koruma önlemleri. d) Bir dine ait kurumda, din hizmeti veya o dine ilişkin eğitim ve öğretim vermek üzere sadece o dine mensup kişilerin istihdamı. e) Dernek, vakıf, sendika, siyasi parti ve meslek örgütlerinin, ilgili mevzuatlarında veya tüzüklerinde yer alan amaç, ilke ve değerler temelinde üye olacak kişilerde belli şart ve nitelik aramaları. f) Eşitsizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik, gerekli, amaca uygun ve orantılı farklı muamele. g) Vatandaş olmayanların ülkeye giriş ve ikametlerine ilişkin şartlarından ve hukuki statülerinden kaynaklanan farklı muamele.”

2 5237 sayılı TOK, tam metni http://www .mevzuat.gov.r/MevzuatMetin/1.5.5237.pdf (E.T.: 10/11/2019)

110