Sayfa:Carel Zwollo.pdf/34

Bu sayfa istinsah edilmiş

32

"Oranje" gemisi Kraliyetin soy adını taşıyor. Bu nedenle Hollanda futbol takımının forması portakal rengidir. Bu gemi bir örnek. Buna benzer gemiler uçaklardan önce Hollanda-Endonezya arasında yolcu ve yük taşırlardı.


Annemin ve babamın Makassar'da olduğu döneme denk gelen yıllarda, İstanbul Pera'da doğmuş olan Raymond Paul Westerling (1919-1987), tarihte Endonezya bağımsızlık mücadelesinde önemli bir figür olarak yer alır. O dönemde Selebes, Sumatra ve Java Adaları'nda Westerling tehlikeli bir güçmüş ve onun komando grubunda özellikle Hollanda'nın yanında yer alan Ambonese (Mollukken), Menadonese (Minahassa) yerlileri ve Hollandalı askerler varmış.

O zamanlar tüm Hollanda-Endonezya ilişkisi büyük gemilerle gerçekleşiyordu. Ablam, ağabeyim ve ben bu gemilerle çok yolculuk yaptık. Gemilerin adları Modjokertoh, Willem Ruys ve Oranje idi. Geminin sıcak uzun ahşap filikasını, yeni boyanmış portakal rengi paslanmaz demirlerini ve kendirden yapılmış büyük iplerini hatırlıyorum. Orada saklambaç oynardık. Annem her zaman bir koltukta oturup, ayaklarını demirlerde havalandırır ve kitap okurdu. O zaman savaş sonrası salgın hastalıklar dolayısıyla özel bir sağlık koruması vardı. Karantina uygulaması yapılır ve gemi dört gün boyunca sarı bir bayrak taşırdı. Limana yeni gelen bir gemi dört gün yolcu ve mal indirmeden bekletilirdi. Bütün yolcular karantina süresi boyunca gemide kalıyorlardı. Bu bir çocuk için çok zor bir durumdu. Ağabeyimle aramda bir yaş fark var ve biz sürekli kavga ederdik. Annem bize kitaplardan masallar okurdu ve limanda bizi meşgul etmek için sancaktaki (starboard) tüm gemilerin ağabeyime ait olduğunu ve denizin iskele tarafındakilerinse (port) bana ait olduğunu söylerdi. O yüzden saatlerce ağabeyim ve ben gemilere bakardık ve "O güzel beyaz gemi benim,” diye heyecanla bağırırdım. "Evet senin," derdi annem, başını kitaptan kaldırarak. Bir an büyük bir gemi sancaktan iskele tarafına geçti mi, kardeşim Tom bundan çok memnun olurdu; ama ben ağlamaya başlardım. O an annem beni, "Carel, sen o geminin kaptanma haber vermediğin için gemi oraya geçti," diyerek beni yatıştırırdı.

Masallardan çok etkilenirdik. Tom ve ben düalist kişilerdik. Aramızda her zaman zıtlık vardı. O, hayvanlar arasında en çok aslanı