208
istiyor ve birlikte erozyonu nasıl önleyebileceğimizi araştırıyorduk. Memurların yaklaşımı ise dilekçe okuyup, muhtarlara emirler vermekti. Arka perdede de köy muhtarının hangi partiye bağlı olduğu sorulurdu ve yardım ona göre yapılırdı. Bizim model bir değişim etkisi taşıyordu, fakat sadece Erzurum ve Sinop’ta.
Ben TKV Sosyal Ormancılık Projesi’nde özellikle Erzurum’daki su potansiyelini değerlendirdim. TKV Uzundere’de proje müdürü, olan Muharrem Karakuş ve ekibiyle birlikte köyleri ziyaret ettik. TKV’nin sosyal ormancılık alanındaki pilot köyleri Tortum Vadisi’nde bulunuyordu. Köylerin denizden yüksekliği 850 metre civarındaydı. Bu durum yörede özel bir mikro iklim yaratıyordu. Çünkü Erzurum kent merkezi 1.850 metre yüksekliğindeydi. Burası yüksek olduğu için kış ayları sert ve uzun oluyor. Tüm orman köyleri şiddetli erozyon altındaydı, tarım arazisi yeterli değildi, büyük kentlere göç yoğundu; fakat üç köyde, Sapanca, Kirazlı ve Gölbaşı’nda, bol su vardı. TKV Proje Müdürü Muharrem bana, “Eğer TKV burada başarılı olursa her yerde başarılı olabilir. Orman Bakanlığı bize en zor bölgeyi emanet etmiş,” demişti. Dağdaki kaynaklardan gelen sular dereleri besliyordu. Köyler de yüzyıllarca bu derelerin kenarında yer alıyordu. Derelerin çok temiz, bol oksijenli suyuyla dere kenarına yapılacak ve tabanı killi olan toprak havuzlarda alabalık yetiştiril-
Sosyal Ormancılık Projesi Sinop-Durağan Pilot Bölgesi. Köylülerle bir kış günü değerlendirme toplantısı sonrası. Ahmet Saltık (oturan ve elinde çay bardağı olan kişi), bana her konuda destek verdi ve onunla çok güzel çalışmalar yaptık. Onun liderliğinde Türkiye’de kırsal kalkınma çalışmaları oldukça etkili oldu, 1992.