186
geçerli değildir. Bu nedenle köylülere yardım etmek, yeni projeleri onlarla birlikte planlamak ve uygulamak gerekiyor. Yalnızca koruma anlayışından uzaklaşmak ve kaynakları sürdürülebilir bir şekilde yönetmek gerekiyor. Bu durumda köylülere yardımcı olabiliriz. Bu fikirler şimdi günümüzde artık normal karşılanıyor; ama 1980li yıllarda oldukça yeniydi.
Ben o zamanlar evden çalışıyordum ve telefonu çok kullanıyordum. Bilgisayar ve internet o zamanlar henüz yoktu. Bir aylık telefon faturam ortalama bin florin, yani 450 Euro civarındaydı.
Wageningen Üniversitesi’nden Profesör Huisman’ın bir notu bizim küçük balıkçıları kalkındırma örgütümüz içinde bomba etkisi yarattı. Huisman’ın mektubu balık yetiştiriciliğini destekliyordu. Havuzlarda yetiştirilen kültür balıkları gelecekte pazarlarda hakimiyet sağlayacaktı; çünkü deniz balıkları dünya nüfusu arttıkça azalıyordu. O, daha önce küçük balıkçılığın sona ereceğini ve geleneksel balıkçılık metotlarının da müzelik olacağını söylüyordu. Bu yeni bir yaklaşımdı ve kötü haber getiren elçilerin sonu gibi biz de elçiyi öldürdük. Huisman’ı gerçekten öldürmedik tabii ki; ama yazışmalarımızda verdiğimiz tepkilerle bu etkiyi yarattık; fakat o haklıydı.
Kültür balığı yetiştirmek Tayland’da eski bir meslektir. Özellikle Çin’den gelen toplum için Bangkok çevresinde 1980li yıllarda balık etine talep o kadar yükseldi ki, pek çok çiftçi kendi pirinç alanlarını balık yetiştirmek amacıyla havuzlara dönüştürdü. Tarlanın etrafındaki setleri yarım metre yükselttiler ve pirinç üretimi yerine, tatlı su kereviti ve balık yetiştirmeye başladılar. Özellikle dev kerevit (Macrobrachium sp.), Tayca “Gung yai”, çok değerlidir. Tayland tropikal bir ülke, suyun derecesi ılık ve bu yüzden balıklar hızlı büyüyor. Ufak balıkları fermantasyon için kullanıyorlar, balıkları büyük küplere baharatla birlikte koyuyorlar ve bu, ünlü Thai Balık Sosu oluyor. Çinliler “soya sosu”nu, Taylandlılar “balık sosu”nu yemeklerinde bol bol kullanıyorlar.
Tayland, dünyaya açık bir ülke. Dünyanın en çok pirinç ihracatı yapan ülkesi. Hiçbir zaman da Batı ülkelerinin veya Japonya’nın sömürgesi olmadı. Emperyalizme karşı 1855 yılında İngiliz elçi Sir John Bowring, Thai kralıyla bir ticaret anlaşması yapmıştı (Thailand, Buddhist Kingdom as a Modern State, Charles F. Keyes, 1989). O yıldan itibaren Siam, Thayland’ın eski adı, dünya ticareti-
Tayland’da uyguladığımız balıkçılık projesinde arazi çalışmaları, 1990.