13
mezarının hâlâ nerede olduğu bilinmiyor. Ben Türkçeyle bağlantımı hep korudum. Bunun sayesinde hem iş hem de kişisel yaşamımda dostlar edindim. Türkler diğer Akdeniz ülkelerindeki insanlar gibi sıcakkanlı, sohbeti seven insanlar. Kitap okumaya pek önem vermiyorlar. Bunu gözlemlerimden yola çıkarak söylüyorum.
Bugün dünyadaki sorunlar birbirlerine o kadar bağlı ki, bunları bölgesel ve küresel olarak çözmek gerekiyor. Örneğin AIDS, bundan daha tehlikeli olan Ebola veya diğer virüsler için küresel bir çözüm gerekiyor. Sığınmacıların sorunları Birleşmiş Milletler 'in bile üstesinde gelemeyeceği bir hâl almış durumda. İlk kez 1975 yılında Türkiye'ye geldim, ilk gözlemlerimi yaptım. Daha sonra 1991 yılında tekrar geldim. Türkiye'nin gelişimine tanık oldum. Türkiye'nin geldiği bu düzeyde önemli roller alması gerekiyor; ancak bu roller siyasetçilere ve memurlara bırakılmamalı, onlarla bu roller paylaşılmalı. Kalkınma çalışmaları katılımcılığı gerektirir ve bu daha bağımsız, sürdürülebilir bir anlayışla yapılmalıdır. Bunu yeni kuşak gençler yapabilir.
Yukarıda anılan nedenle bu kitabı küresel ve bölgesel ölçekte kalkınma süreçlerinde yer almayı düşünen gençler için yazdım. Aslında bir ülkenin iyi niyetli, laik, meraklı, akıllı, enerji dolu gençleri, Türkiye'nin gelecekteki elit grubunu oluşturacak. Bu her zaman böyleydi. Şimdi de böyle olacak.
Yakın tarihte Birleşmiş Milletler, Brundlandt, Willy Brandt ve diğerleri dünyanın gidişatına bizlerin dikkatini çektiler; dünyamız hızla kirleniyor, nüfus kontrol edilemez hale geldi, çocuklarımıza adeta cehennem gibi bir miras bırakıyoruz. Evet, o çocuklar şimdinin gençleri oldu. Dünya geçmişe göre daha berbat duruma geldi. Olgun bir demokraside sivil toplum örgütleri hem devletin işlerini kolaylaştırırlar hem de her şeyi eleştirebilirler. Bunların yanı sıra sivil toplum örgütlerinin aynı zamanda şeffaflık ve denetlenebilirlik konularında kontrol görevleri vardır.
Sivil toplum örgütleri demokrasinin sütunlarından birisidir. Kalkınma projeleri her zaman "model" veya "örnek"le yol gösterebilir. Fakat eğer o modeller veya örnekler, devletler veya toplum tarafından benimsenmezse, bu projeleri terk edip yeni bir yol bulmak gerekiyor; çünkü kalkınma çalışmaları bilimsel çalışmalar gibi dinamik,
