130
Afrika’da proje ziyaretlerinde kullanılan pervaneli bir uçak. “Uçağın benzin deposunu doldur!” dedikten sonra onu kontrol etmeli. Havada bir süprizle karşılaşabilirsiniz ve acil olarak bir ormana veya çöle inmek zorunda kalabilirsiniz.
da kendi bagajındaki gereksiz şeyleri, pijamasını, diş macununu, hediyeleri, en zoru da viski şişesini atmış. Bir süre sonra uçak bir yer fıstığı tarlasına inmiş. Başka bir sorun çıkmamış. İnişten sonra Afrikalılar çok misafirperver davranmışlar. De Munck da geriye kalan birkaç şeyi, güneş gözlüğü, saat gibi eşyaları onlara hediye olarak vermiş.
ACOPAM programı 1999 yılına kadar devam etti. Ben 1981 yılından sonra oradan ayrıldım. Bir değerlendirme raporu okudum. Rapora göre Senegal, Mali, Nijer ve Burkina Faso devletleri kooperatif kanunlarını değiştirmişlerdi ve devlet tarafından kurulmuş kooperatifler kalmamıştı. Kuraklık ve açlığa karşı gıda bankaları kurulmuştu ve onbinlerce broşür, eğitim kitapçığı dağıtılmıştı.
Mali’de bir yıl kaldıktan sonra Hollanda’ya döndüm; fakat önce Cenevre’ye gittim. Orada göründüğüm doktor Amsterdam’da kan ve idrar testi yaptırmamı önerdi ve “Burada imkânlarımız az. Sizin memleketinizde tropikal hastalıklarla ilgilenen daha çok uzman var, orası daha güvenli,” dedi. Testi yaptırdım ve bilharzia çıktı. Hemen kardeşim Sandra’ya onun da test yaptırması gerektiğini yazdım. Onun da test sonuçları pozitif çıktı ve hemen tedaviye başladık.
Hollanda’da ciddi şekilde depresyona girdim; çünkü istifa etmiş ve işsiz kalmıştım. Param vardı; ama işsiz ve evsizdim. Ailemin evinde kaldım. Babam hâlâ çalışıyordu. Çok şükür ki durumumu anlayan bir ailem vardı. HEBE’deki dostlarımı arayamadım. Şansım var diye düşünüyordum. Bir rapor hazırlayıp ILO’ya başvuracaktım. Ama raporu iyi düşünmek gerekiyordu ve mükemmel bir Fransızcayla yazdığım raporu Cenevre’ye gönderdim ve Den Haag için de bir kopya çıkardım. İki hafta sonra ILO’dan bir telgraf geldi: “Raporunuz için teşekkür ederiz, sizinle aynı fikirdeyiz ve yeni işiniz Kamerun’da olacak.”
O zaman büyük haritada Kamerun’un nerede olduğuna baktım ve depresyon o gün bitti.