125
topraktan geldik, toprağa gideceğiz. Siz merak etmeyin, eğer toz varsa bana haber verin, ama toprak kalsın,” demişti. Mustafa’ya o zaman hak verdim, toz bulamadım evde, toprak çoktu; ama, kırmızı, killi, yapay bir toprak. Her gün siestadan sonra Nijer Nehri’nde yüzerdim. Fakat orada “bilharzia1”, olduğunu bilmiyordum.
Mali’de dükkânlar boş, insanlar iskelet gibi ince ve çoğu zaman açlıktan ölüyorlar. İş yükünü taşıyan eşekler orada ortalama on sene, Türkiye’de 35 sene yaşıyor. Mali’de zamanımın yarısı kendime bakmakla geçiyordu. Yine de sağlık durumum kötüleşti. Issız, insanın olmadığı bir yerde yaşamın ne kadar zor olduğunu gören iyi bir örnek olabilirim. Kız kardeşim Sandra bana çok yardım etti. Beraber dokümanları satır satır okuduk ve soru-cevap metoduyla projenin detaylarına tekrar tekrar baktık.
ACOPAM programındaki eksiklikler gözüme takıldı. Nijer Deltası’ndaki balıkçılar çoğunlukla Bozo ve Somono kabilelerinden ve onlar kuraklık ve açlıktan en az etkilenen toplumlar. Bozolar hem balıkçılık ve kuru, tuzlu, füme balık pazarlaması hem de tüm Mali’de Nijer Nehri’ndeki gemilerin tekeline sahiplerdi. 20 metre uzunluğunda, üç metre genişliğinde sandal ve kanolarla, başkent Bamako’dan Timbuktu ve Gao’ya (Mali-Nijer sınırı) kadar binlerce kilometrede ticaret yapıyorlar. İlk hafta Balıkçı Kooperatifleri Birliği Başkanı’nı ziyaret ettim. Adı “Baba Minta”. Fakat “baba”yı büyük B ile belirtmek gerekir. Çünkü 1.87 cm. boyunda, gerçekten dev gibi bir adam. Klimalı bir büroda çalışıyordu. Kendi jeneratörü yirmi dört saat çalışıyordu. Dört karısı, 23 çocuğu ve 42 torunu olan bir dev Bozo balıkçılık kaptanı, aynı zamanda politikacı ve tüccar.
Beni, “Mösyö Zwollo, sizin gıda hediyelerinizi bekliyoruz, o yüzden kooperatif birliğini kurdum. Teşekkür ederiz, yıllarca bekledik, gıdalar ne zaman gelir? Kaç bin ton gelecek? Herhangi bir probleminiz varsa bana söyleyin, ben her şeyi sizin için halledebilirim. Zaten sizin kaldığınız ev de bana ait, memnun musunuz? Mustafa da benim en iyi aşçım. Siz Baba Minta’nın misafirisiniz,” cümleleriyle karşıladı.
Şaşırdım, aslanın kuyusuna düşmüştüm. ILO’ya ciddi şekilde kızmıştım! Cenevre’den benim gibi bir piyadeyi nasıl olur da böylesine kirli bir suya gönderirler! Mont Blanc Dağı’nın yanındaki, bütün Af-
1
Bilharzia-Schistosomiasis parazit hastalığı su sirkülasyonlarının az bulunduğu göllerde suyla haşır neşir olma sonucu, tırnak arası veya hassas deriden vücuda geçen parazitin kalın bağırsak bölgesine yerleşmesi sonucu oluşur. Parazit bu bölgede yumurtalarını bırakır. Sonuçta parazit bağırsak bölgesindeki yumurtalar sebebiyle çoğalır ve teşhis erken konulmazsa büyük sağlık sorunları yaratabilmektedir. Bu sorunlar; iç organlarda büyük derecede tahribatlar, çocuklarda büyüme ve zihinsel gelişmenin engellenmesi, sidik torbası kanseri vs. Paraziti bünyesinde barındıran tatlı su salyangozudur. Bu nedenle hastalığa “snail fever”, yani “salyangoz humması” da denmektedir. Hastalığın bulaşıcı özelliği bulunmamaktadır (Wikipedia’dan alınmıştır).