Sayfa:Carel Zwollo.pdf/124

Bu sayfada istinsah sırasında bir sorun oluştu

122

Mali’de avcılık kıyafeti giymiş avcılar. Ortadaki avcı kafasının üstünde bir geyik taşıyor. Afrikalılar ağır eşyaları ve malları hep kafalarında taşıyor ve çoğu zaman sırt sorunları yaşıyorlar.


durumuna dair çıkarımlar, ispatlar, kuraklıkla ilgili ayrıntılı bilgiler ve “Bir kooperatif bu topluma nasıl yardım edebilir, neler önerilebilir ve ileride gıda bağımsızlığı nasıl gerçekleştirilebilir?” sorularına yanıt istediler. Ben hepsini yaptım. Fakat Dakar ve Cenevre’deki patronlar Segou’daki balıkçıların zengin olduğu ve gıdaya ihtiyaçları olmadığı gerçeğini ifade etmemden memnun olmadılar. Hiyerarşide en ufak piyadenin terslik yaptığını, tembel, anarşist bir solcu Hollandalının işi yapmak istemediğini düşündüler. Böyle önyargılara karşı mücadele etmeliydim ve tüm moral gücümle savaştım.

Bütün iş hayatımın en zor yılıydı. Neredeyse dayanamıyordum. Sanki bir çukura düşmüştüm. Hem fiziksel hem psikolojik olarak kötüleştim. Sağlıklı bir kişinin ne kadar hızla dengesini kaybedebileceğine tanık oldum. İnanılmaz bir sıcak vardı ve “harmattan” başladı. Bu ünlü kuru rüzgâr Sahra’da her yıl ekim-mart ayları arasında on mikromilimetreden küçük tozlarla birlikte esiyor. Toz rüzgârı o kadar güçlü ki, Türkiye’de Ege ve Akdeniz bölgelerindeki çiftçiler, “Bereket yağıyor, Libya bize gübre hediye ediyor,” derler. Toz Güney Amerika’ya kadar uzanıyor. Mali ve diğer Sahra ülkelerinde harmattan zamanında günlerce güneş görünmüyor, her yerde toz oluyor, gözler, burun, akciğerler tozla doluyor. Evler kapı ve pencereler ne kadar iyi kapalı olsa da toz oluyor, o yüzden kadın, erkek, çocuk herkes başörtüsü takıyor.

Segou’daki sulama alanlarında devlet kooperatiflerinin üyelerinin durumunun nasıl olduğu ve ne gibi eğitimlere ihtiyaç olduğuyla ilgili Mösyö Bah ile bir araştırma turu yaptık. Mösyö Bah, bir hukukçu ve kooperatif kanunları üzerine doktora yaparken benim iş arkadaşım oldu ve bana pek çok şey anlattı. Sağlık problemlerim başladı. Bir gün ateşim çok yükseldi ve dayanılmaz bir hal aldı. Mösyö Bah hayatımı kurtardı. Sıtma krizi geçirdiğimi anladı. Şiddetli bir baş ağrısı başladı ve istifra ettim. Hemen arabaya bindik ve beni hastaneye götürdü. Bir Mali kliniği, bir de Kübalı doktorların ve hem-