Sayfa:Carel Zwollo.pdf/100

Bu sayfada istinsah sırasında bir sorun oluştu

98

O zaman benim için kalkınma maskesi düştü. İki taraf var: Fakir olan Afrika'ya gerçekten yardım etmek ve aynı zamanda da pazar bulma. Başka bir ifadeyle tüm az gelişmiş dünya, bizim pazarımız oldu.


Kalkınma çalışmalarına katılmaya çok önceden karar vermiştim. Amsterdam'da antropologların çoğu kalkınma çalışmalarına yönelir. Master tezim bitmeden önce 1977 yılında Hollanda Dışişleri Bakanlığı'nda iş aradım. Çünkü orada iş birliği ve koordinasyon içerikli bir program vardı; Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı, TİKA gibi. Hollanda devleti genç üniversite mezunlarının bu projelerde çalışmasını destekliyor, az gelişmiş ülkelerdeki kalkınma projelerini üç yıl finanse ediyor, Birleşmiş Milletler de bu gençlerin maaşlarını ödüyordu. Sonrasında BM ve Hollanda arasındaki anlaşma gereği uzman olan gençler Birleşmiş Milletler'e bağlı (UNDP, WHO, UNICEF, ILO, UNESCO, WFP, UNHCR) çeşitli kurumlarda çalışmaya başlıyordu. Den Haag'daki (La Haye) bir memur bana, "Bay Zwollo, Hollanda Endonezya'yı kaybetti; bizim tropikal ziraat alanında bilgimiz var, özellikle Wageningen Üniversitesi ve ona bağlı enstitüler bu konuda çalışmalar yapıyorlar. Biz, az gelişmiş ülkelerdeki tropikal pazarlan tekrar kazanmak istiyoruz. Sömürge çağı bitti; fakat neo-liberal (Marksizme göre neo-kolonyalist) ekonomide ucuz ham madde alımı ve sanayi ürünlerinin satışı devam ediyor. Bilgi bizim en önemli kaynağımız, o nedenle devlet bu programı destekliyor" dedi. O zaman benim için kalkınma maskesi düştü. İki taraf var: Fakir olan Afrika'ya gerçekten yardım etmek ve aynı zamanda da pazar bulmak. Başka bir ifadeyle tüm az gelişmiş dünya, bizim pazarımız oldu.

Bu işi almak için telefon ettim. Bundan önce arkadaşlarla yapacağım bu önemli telefon konuşmasının ön hazırlığını yaptık. Saatlerce her tür soru ve cevabı denedik. Bir arkadaş memur rolü oynadı ve sorularıma oldukça sert cevaplar verdi. Mesela, "Biz antropologları göndermiyoruz, sadece iktisat, ziraat, orman, tip gibi pratiğe dayalı fakülte mezunlarını alıyoruz,” diyordu. Ben de cevap olarak, "Beyefendi zaten ben pratik bir sosyal antropoloğum, master tezimi kooperatif ve balıkçılık üzerine, Türkiye'de hazırladım. Türkiye, balıkçılık alanında dünyada 15. sırada. Ben ayrıca pazarlama ve muhasebe dersleri de aldım," diyordum. Eğer buna karşılık, “Özür dilerim ama bize göre antropologlar hep teori üzerinde çalışıyorlar. Afrika'ya göndereceğimiz kişiler tekniker veya mühendis" derse, o zaman da, "(memur eğer bir kadın ise) teyzem veya (memur eğer bir erkek ise) dayım Den Haag'da Dışişleri Bakanlığı'nın yakınında yaşıyor (bu bir