Sayfa:C.H.P. 15. Yıl Kitabı (1938).pdf/26

Bu sayfa doğrulanmış

18

letinve cemiyetin umumi yürüyüşünü köstekleyici bütün bağları kopanıp atmıştır.

Milli ve ictimai hayatta ferdin, dinsiz, şu veya bu itikat sistemine mensup oluşu: milli ve içtimai vazifesi bakımından ne bir kusur, ne de bir fazilet sayılamaz. Türkiyede dinin dünya işlerinden aynı tutulduğu, Laikliğin ilan olunduğu andan itibaren hiç kimse, hiç bir ibadete icbar edilemez ve hiç kimse, vicdanının ilhamı ile kabul ettiği ibadetten men olunamaz.

Bu geniş ve yüksek anlayışın hududu içinde köhne, yıpratıcı ve en yüksek içtimai heyetleri bile sukut ettirici tekke, tarikat gibi irticai zihniyet mümessillerinin girmesine tabiatile imkân yoktur. Nitekim ana yasamızda bu esas kesin bir ifade ve hüküm ile tesbit edilmiştir.


6 - İnkılâpçılık:

«Parti, Devlet yönetiminde tedbir bulmak için derece ve tekâmül prensipleri ile kendini bağlı tutmaz. Milletimizin sayısız fedakârlıklarla başarmış olduğu inkılâplardan doğan ve olgunlaşan prensiplere bağlı kalmak ve onları korumak Parti için esastır.»

Bu, parti programının inkılâpçılık hakkındaki maddesidir.

Vatanın bugünkü tam kurtuluşunu ve milletin şerefli bir içtimai heyet olarak dikenleri ayıklanmış bir yol üzerinde feyizli ve sonsuz büyük istikbale yürüyüşünü, inkılâpçılık ruhuna ve hareketine borçluyuz. Bu sebeple İnkılapçılık, Türk milletinin yükselme aşkını temsil eden milli şiardır ve böyle kalacaktır.

Türk milletinin beka ve hayat şartları olan ve esasen Türkiye devletinin bütün kanunlarına ve icraatına rehberlik eden bu prensiplerin devletin bünyesine resmen mal edilmesini lüzumlu gören Türkiye Büyük Millet Meclisi 5 Şubat 1937 tarihli içtimainda bu esasların devletin ana vasıfları meyanına ithaline karar vermiş ve Teşkilatı Esasiye kanununun ikinci maddesini şu şekle koymuştur:

«Madde — 2: Türkiye devleti, Cümhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik ve İnkılâpçıdır. Resmi dili türkçedir. Makarrı Ankara şehridir.»

Bu maddenin kabulile Türkiye devletinin, Cümhuriyet Halk Partisi tarafından konulan ve memlekette tatbik edilen Kemalist prensiplere dayanır ileri bir siyasi varlık olduğu kanuni bir şekilde ifade edilmiştir.